ABD ekonomisinin 2025 yılına kadar borç limitinin askıya alınmasının ardından yeniden gündeme gelen borç limiti, ülke ekonomisi ve küresel piyasalarda önemli riskler oluşturuyor. Borç limiti konusu, geçtiğimiz yıllarda birkaç kez tartışma konusu olmuş ve ABD'nin borç seviyesinin 36,1 trilyon dolara ulaşmasıyla tekrar ön plana çıkmıştı. ABD, borç limitine ulaşması durumunda temerrüde düşme riskiyle karşı karşıya kalabilir.
Yellen'den Kongreye Uyarı
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, yeni yılın başında, borç limiti konusunda Kongre'yi hızla harekete geçmeye çağırarak, 1 Ocak itibarıyla borç limitinin yeniden geçerli olduğunu belirtti. Yellen, bu sürecin başlamasıyla birlikte borç miktarının artması bekleniyor ve borç limitinin 14-23 Ocak arasında ulaşılması öngörülüyor.
Trump'ın Tepkisi
ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump, borç limiti konusunun eski Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy tarafından alınan kararlarla 2025'e kadar askıya alınmasına tepki gösterdi. Trump, bu durumu "aptalca bir karar" olarak nitelendirerek, borç limitinin Biden’ın sorumluluğu olduğunu savundu. Trump, borç limitinin artmasının, Biden'ın yönetiminde kalmaması gerektiğini belirtti.
2023 Krizi ve Borç Limitinin Asla Aşılamaması Gerekiyor
Geçtiğimiz yıl, ABD'nin borç limiti krizi, ülkenin 31,4 trilyon dolarlık borç seviyesine ulaşmasıyla patlak vermişti. Federal hükümet, borç limitine yaklaşırken, bazı olağanüstü önlemler almıştı. Bunlar arasında kamu emeklilik fonlarına yapılan yatırımların askıya alınması ve menkul kıymetlerin geri ödenmesinin öne alınması yer almıştı. Yine de, 2023'teki bu krizi aşmak için Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasında uzun süren tartışmalar sonucu bir geçici bütçe tasarısı üzerinde anlaşmaya varılmıştı.
Borç Limiti Nedir?
ABD’de borç limiti, hükümetin borçlarını ödemek için alabileceği maksimum borç miktarını belirleyen bir sınırdır. Bu limit, her yıl belirlenen bütçe harcamalarını karşılamak için gerekli borçlanma miktarını kısıtlar. Eğer limit aşılamazsa, hükümet yalnızca mevcut nakit ve gelirle harcama yapabilir, daha fazla borçlanamayabilir.
Borç Limiti Aşılırsa Ne Olur?
Borç limiti aşıldığında, federal hükümet borçlanamaz ve yalnızca mevcut gelirlerle harcama yapabilir. Bu durumda hükümet, mali yükümlülüklerini yerine getirebilmek için çeşitli olağanüstü önlemler alabilir. Ancak bu önlemler yalnızca geçici bir çözüm sunar. Borç limitinin yükseltilmemesi durumunda, ABD temerrüde düşebilir, bu da küresel ekonomiyi sarsacak ciddi sonuçlar doğurabilir.
Borç Limitinin Artırılmasının Yansımaları
Borç limitinin artırılması, hükümete harcamaları artırma yetkisi vermez. Bu sadece mevcut yükümlülüklerin yerine getirilmesine olanak tanır. Ancak, borç limiti ile ilgili tartışmalar genellikle bütçe harcamalarının azaltılması ve federal harcamaların sınırlandırılması amacıyla yapılmaktadır. Bu da, ekonomik belirsizlik ve küresel piyasalarda dalgalanmalara yol açabilir.
Borç Limiti Krizi ve Ekonomik Sonuçlar
Uzmanlar, ABD’nin borç limitine ulaşmasının ekonomi üzerinde yıkıcı etkiler yaratabileceği konusunda uyarıyor. 2011 yılında borç limitine yaklaşılmasının ardından yaşanan finansal dalgalanma, kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's’un ABD'nin kredi notunu düşürmesine neden olmuştu. Benzer bir kriz, tahvil faizlerinin yükselmesine ve borçlanma maliyetlerinin artmasına yol açabilir.
Küresel Piyasalar İçin Tehlike
ABD'nin temerrüde düşmesi, sadece ülkenin ekonomisini değil, küresel ekonomiyi de tehdit edebilir. Borç limitinin yükseltilmemesi durumunda, ABD’nin mali yükümlülüklerini yerine getirememe durumu, tüm dünya piyasalarında olumsuz etkiler yaratabilir. Bu nedenle, ABD Kongresi'nin borç limiti konusundaki kararları küresel ekonomik istikrar açısından kritik öneme sahiptir.