Enflasyonun etkileri, sadece temel gıda maddeleri üzerinde değil, aynı zamanda daha önce “fakir yiyeceği” olarak bilinen bazı gıdaların fiyatları üzerinde de derin izler bırakıyor. Ciğer, bu tür değişimlerin en dikkat çeken örneklerinden biri. Son bir yılda, ciğerin fiyatındaki dramatik artış, onu eskiden ucuz ve yaygın bir seçenek olan fakir sofralarından, lüks bir yemek kategorisine taşıdı. Özellikle kuzu ciğerinin fiyatı, %100 oranında bir artışla kilogram başına 1.200 TL'ye kadar yükseldi.
Geçen yıl kasaplarda ciğerin kilosu 200-250 TL arasında satılırken, bu yıl bu fiyat 400-450 TL'ye kadar çıkmış durumda. Kuzu ciğeri ise, bu artışın zirve noktasını oluşturuyor, fiyatı tam anlamıyla rekor kırarak 1.200 TL'ye ulaşmış. Aynı şekilde, dana ciğerinin kilogram fiyatı da marketlerde 700 TL civarına çıkmış. Bu yükselmenin sebepleri arasında, büyükbaş ve küçükbaş hayvan kesimlerinde yaşanan azalma önemli bir etken. Kesim azlığı, ciğer ve et fiyatlarını uçuran faktörlerin başında geliyor.
Ankara’daki Ulus Hali’nde yapılan gözlemler, dana ciğerinin kilosunun en az 500 TL olduğunu gösteriyor. 45 yıllık bir kasap olan Ali Yılmaz, bu durumu sektördeki büyük değişimlere bağlayarak, “Eskiden ciğer, fukaranın yiyeceğiydi, şimdi ise sosyetenin tercih ettiği bir yemek haline geldi” diyor. Gerçekten de, 10 yıl önce günlük 500 kilo civarında ciğer satan kasaplar, bugün bu miktarın çok altında, sadece 20 kilo civarında ciğer satabiliyorlar. Ciğerin eskiden çöpe atılan bir sakatat olarak görülmesi, şimdi ise yüksek fiyatlarla satılması, büyük bir değişimin göstergesi.
Fiyat artışının bir diğer sebebi, üretim ve tüketim arasındaki dengesizlik. Ankara Kasaplar Odası Başkanı Fazlı Yalçındağ, ciğerin üretiminin ete göre çok daha düşük olduğunu ve buna bağlı olarak tüketimin fazla olması nedeniyle, fiyatların arttığını belirtiyor. Ülkemizde kesilen hayvanların ciğeri giderek daha az bulunur hale gelirken, bu durum ciğerin fiyatlarını daha da yukarıya taşıyor. Aynı zamanda, yurtdışından yapılan ithalatın, ülke genelindeki ciğer ihtiyacını kısmi olarak karşıladığı, ancak yine de yeterli kesim yapılamadığı ifade ediliyor.
