ABD ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerde yeni bir sayfa açılması bekleniyor. Özellikle bankacılık ve finans sektörü üzerindeki yaptırımların kaldırılması gündemde. Bu gelişme, başta CAATSA (ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası) olmak üzere, Türkiye'ye uygulanan birçok ekonomik ve kurumsal kısıtlamanın son bulacağı anlamına geliyor.
CAATSA Nedir?
CAATSA (Countering America's Adversaries Through Sanctions Act), 2017 yılında ABD Kongresi tarafından yürürlüğe konulan ve İran, Kuzey Kore ile Rusya’ya karşı alınan önlemleri kapsamlı şekilde ele alan bir yasa. Bu yasa kapsamında, söz konusu ülkelerle belirli düzeyde iş yapan ülke ve şirketler de dolaylı yaptırımlara tabi tutulabiliyor.
CAATSA kapsamında 12 farklı yaptırım türü bulunuyor. Bunlar arasında:
ABD Eximbank desteğinin kesilmesi,
ABD ve uluslararası mali kuruluşlardan kredi verilmemesi,
ABD bankalarıyla doğrudan işlem yapılamaması,
ABD’deki mülklerin dondurulması,
Döviz üzerinden işlem yapılmasının yasaklanması,
ABD vatandaşlarıyla ticaret yasağı gibi ciddi kısıtlamalar yer alıyor.
Türkiye’ye Neden Uygulandı?
Aralık 2020’de, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın alması nedeniyle CAATSA yaptırımları uygulamaya alındı. Bu kapsamda, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ile birlikte kurumun dört üst düzey yetkilisi de yaptırım listesine alındı. Bu gelişme, Türkiye'nin savunma sanayi alanında hem finansman hem de uluslararası iş birliği kanallarının daralmasına yol açtı.
Özellikle Türk savunma şirketlerinin krediye erişimi, uluslararası ortaklık kurma imkanları ve bankacılık faaliyetleri ciddi anlamda etkilendi. Türkiye, o günden bu yana ABD ile bu yaptırımların kaldırılması yönünde temaslarını sürdürüyordu.
Kısıtlamalar Kaldırılacak mı?
Kulis bilgilerine göre, ABD'nin Türkiye’ye yönelik CAATSA başta olmak üzere tüm finansal kısıtlamaları kaldırması bekleniyor. Özellikle Türk silah şirketlerine yönelik kredi ve finansman ambargoları kaldırılacak. Bu hamlenin ardından, Halkbank davası konusunda da önemli bir gelişme yaşanması ve ABD Başkanı Donald Trump'ın sürece müdahale etmesi bekleniyor.
Bu gelişmeler, Türkiye’nin hem savunma sanayiindeki uluslararası hareket alanını genişletmesi hem de bankacılık sektöründe yeniden küresel sistemle entegrasyon sağlaması açısından büyük önem taşıyor.
