Bir zamanlar türk telekomünikasyon sektöründe önemli bir yer tutan Comnet, fiber internet ve VDSL hizmetleriyle öne çıkmadan önce veri merkezi (DC) hizmetleri sunarak faaliyete başlamıştı.
Comnet, 2010'lu yıllarda veri merkezi hizmetleriyle özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin tercih ettiği bir şirketti. Ben de o dönemlerde bir sunucumu barındırmak için Comnet'in veri merkezini kullanmış ve sağladığı hizmetten faydalanmıştım. Veri merkezlerini ziyaret ettiğimde, Comnet'in profesyonel bir yapı oluşturma çabasını ve sektöre olan yaklaşımını gözlemlemiştim. Ancak zamanla yaşanan sürekli kesintiler, bu hizmetin işletme gereksinimlerime uygun olmadığını ortaya koydu ve ben de sunucumu başka bir veri merkezine taşımak zorunda kaldım. Bu durum, Comnet'in altyapısındaki sorunların ilk sinyallerini vermişti.
Veri merkezi hizmetlerinde yaşanan bu aksaklıkların ardından Comnet, odak noktasını değiştirerek fiber ve VDSL internet hizmetlerine yönelmişti. Bu yenilikle birlikte özellikle "özgür internet" sloganı ve uygun fiyat politikalarıyla öne çıktı. Comnet, ön ödemeli internet paketleriyle sektörde öncülük etti ve bu modeliyle kullanıcıların ilgisini çekti. Ancak, zaman içinde altyapı sorunları, fatura belirsizlikleri ve kesintisiz hizmet vaatlerinin yerine getirilmemesi gibi nedenlerle müşteri memnuniyeti giderek azaldı.
Comnet'in Sorunları ve Skandalın Ortaya Çıkışı
Comnet, fiber ve DSL hizmetlerini sunarken teknik altyapı eksiklikleri ve finansal sorunlar nedeniyle sürekli eleştirildi. Kullanıcılar, fatura tutarlarında şeffaflıktan uzak uygulamalar, sıkça yaşanan kesintiler ve müşteri hizmetlerindeki yetersizliklerden dolayı şikayetçi oldu. Bazı kullanıcılar, taahhütlerine rağmen hizmetlerin sürekliliğinin sağlanamadığını ve para iadesi talep ettiklerinde uzun bekleme süreleriyle karşılaştıklarını dile getirdi.
Skandalın doruk noktasına ulaştığı an ise, Comnet'in birçok kullanıcıdan aldığı taahhüt ödemelerini ve abonelik bedellerini, hizmetlerin düzenli bir şekilde verilmesini sağlayamadan toplaması oldu. Bazı haber kaynaklarına göre, 40 binden fazla aboneden yıllık yaklaşık 4.000 TL peşinat alındığı tahmin ediliyor. Bu durumda ortaya çıkan toplam meblağ 160 milyon TL gibi büyük bir rakama ulaşıyor. Comnet, bu ödemeleri topladıktan sonra finansal yükümlülüklerini yerine getiremedi ve altyapı sağlayıcılara olan borçlar nedeniyle operasyonlarını sürdüremez hale geldi.
Ayrıca, şirketin yöneticilerinin yurt dışına çıktığı ve kullanıcılara yapılan geri ödemelerde sorunlar yaşandığı öne sürülüyor. Şu anda binlerce kullanıcı, Comnet'in kendilerine olan borçlarını tahsil edebilmek için hukuk yollarına başvurmaya hazırlanıyor.
Kullanıcılar Ne Yapmalı?
Comnet'in fiber ve VDSL hizmetlerinin sonlandırılmasıyla birlikte kullanıcılara iki temel seçenek sunuldu:
Hizmet Taşıma: Başka bir internet sağlayıcıya geçmek isteyen kullanıcılar, Comnet uygulaması veya web sitesi üzerinden xDSL hizmet numaralarını alarak taşıma işlemlerini başlatabilir.
Hizmet İptali: Hizmetlerini tamamen iptal etmek isteyen kullanıcılar, yine Comnet uygulaması veya web sitesi üzerinden kolay iptal başvurusunda bulunabilir. Ancak iptalin tamamlanması için, kullanıcıların modem ve ONT cihazlarını Comnet'e teslim etmeleri gerekmektedir.
Hizmetlerini sonlandıran kullanıcıların, kalan abonelik sürelerinden doğan hakedişleri yasal süreç tamamlandıktan sonra ödeme yapılan kartlarına iade edilecektir. Ancak, bu iade sürecinin hızlı ve şeffaf bir şekilde yürütüleceğine dair endişeler mevcut.
Comnet skandalı, şirketlerin müşterilerine karşı olan yükümlülüklerini yerine getirmemelerinin ve sektörde yeterli denetim mekanizmalarının olmamasının ne gibi sonuçlara yol açabileceğini çarpıcı bir şekilde gözler önüne sermiştir. Binlerce mağdurun yaşadığı bu durum, internet hizmetlerinde daha şeffaf ve güvenilir bir yapının gerekliliğini bir kez daha hatırlatıyor.