Gezi Parkı soruşturması kapsamında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etmek" suçlamasıyla gözaltına alınan gazeteci İsmail Saymaz, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Saymaz, ifadesinin ardından ev hapsi talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edilerek, adli kontrolle serbest bırakıldı.
Saymaz, 18 Mart Salı günü gözaltına alınmış ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, gazetecinin Gezi olayları nedeniyle hapis cezasına çarptırılan kişilerle yaptığı telefon görüşmelerine dikkat çekilmişti. Savcılık, Saymaz'ın Gezi olaylarına katılma çabasında olduğu iddialarını da dile getirmişti.
Saymaz, gözaltına alınmasıyla ilgili avukatı Aslı Kazan aracılığıyla bir açıklama yaparak, Gezi Parkı olaylarına dair şu ifadeleri kullanmıştı:
"Gezi olaylarını, 1 Haziran’dan itibaren muhabir olarak takip ettim. Olayları objektif bir şekilde aktardım, hiçbir şekilde sokağa davet ya da provokasyon yaratacak paylaşımda bulunmadım. Siyasi iktidara yönelik herhangi bir saldırgan dilden kaçındım. Gezi eylemlerinde ne örgütlenmede ne de yayılmasında rol aldım. Yalnızca, insan hakları ihlallerini ve özellikle Ali İsmail Korkmaz’ın öldürülmesini haberleştirdim. Bu çabalarım ulusal ve uluslararası basın kuruluşları tarafından ödüllendirildi."
Saymaz, açıklamasını şu şekilde sürdürmüştü: "Gezi olayları nedeniyle 12 yıl boyunca suçlanmadım, ancak şimdi hakkımda başka bir suç isnat edilemediği için Gezi dosyasına dahil edilmek isteniyorum. Gazetecilik faaliyetlerim bu şekilde engellenmeye çalışılıyor. Bu, açıkça bir susturma çabasıdır. Hiçbir zaman suçlu olmadım. Ailem ve sevenlerimle birlikte dimdik ayakta duruyorum."