Rıza Bey, Özledin mi Beni?

Rıza Bey, İEYHO tahtasından kalktınız, piyasada fırtınalar bir duruldu. Ama ne yalan söyleyeyim, siz yokken İEYHO tahtasında bile bir sessizlik hâkim. O eski "tatlı belalar" nerede? Küçük yatırımcıyı aldatmanın envai çeşit yöntemini görmek için grafiklere bakmak bile bir zamanlar keyifliydi. Şimdi ise herkes kendi halinde, piyasada esamesi okunmayan bir sakinlik var. İEYHO, yönetim kayyımının dokunuşlarıyla kendine yeni bir yol çizmeye çalışıyor. Genel kuruldaki imtiyaz kaldırma kararları, yatırımcıların yüzüne bir nebze olsun su serpti. Ancak sizin gölgeniz hâlâ tahtanın üzerinde dolaşıyor, Rıza Bey. Yatırımcıların hafızasından silinmek kolay değil, hele böyle derin izler bırakmışsanız.

Son dönemde piyasa dedikoduları bile eski tadını vermiyor. Küçük yatırımcıyı avlama sezonu kapandı mı, yoksa yeni av taktikleri mi geliştiriyorsunuz? Bir şeyler söylensin, konuşulsun istiyoruz. Yoksa bu sessizlik bizi şüpheye düşürüyor. Sahi, İEYHO'ya dönüp bakıyor musunuz? Yönetim giderleri hâlâ Koç’tan, Sabancı’dan fazla. "Büyüklük" böyle bir şey olmalı, değil mi? Ama artık yatırımcılar sizin "büyüklüğünüzden" pek etkilenmiyor gibi. Küçük yatırımcılar, kurduğunuz düzeni SPK'nın eline bakarak çözmeye çalışıyor.

Rıza Bey, gerçekten özlediniz mi bizi? Çünkü sizin için yazacak daha çooook satırımız var.

Arayı biraz açsakta, sizi unutmaya ömrümüz yeter mi? 🎶

Sahi, Rıza Bey, merak ettiğim bir durum var. 2010 yılında 25 milyon lira sermayeyle başlayan bu hikâye, 2017’ye kadar tam 22 kat artışla 544 milyona ulaştı. Hem de %8 ortalama enflasyon döneminde. Büyük başarı! 

Ancak 2017’den bu yana, yani tam 8 yıldır, enflasyon en az 15 kat artmışken, neden İEYHO’nun sermayesi aynı yerde sayıyor? Bedelsiz sermaye artırımları neden bir türlü yapılmadı? Dahası, bağlı ortaklık Özışık İnşaat’ın sermayesinin 30.12.2024’te 600 milyondan 3 milyar liraya çıkarıldığını da öğrenmiş bulunuyoruz. Özışık İnşaat’ın %80 hissesi İEYHO’ya aitti, ama ne oldu? Mayıs 2024’te, yani yönetim kurulu görev süreniz bittikten sonra bu hisseleri Cemaş’a devrettiniz. Yani, Rıza Bey, İEYHO'nun resmen malını kaçırmış oldunuz! 

Bu da bir nevi büyük bir "başarı", değil mi? 

Ama asıl şaşırtıcı olan, SPK’nın bu süreçte sessizliği. SPK, siz bu hamleleri yaparken ne yapıyordu? Biraz grafikleri izleyip yatırımcılarla mı birlikte üzülüyordu, yoksa derin bir uykuya mı dalmıştı? Küçük yatırımcıların haklarını korumak için kurulan bu yapı, gerçekten bu görevi yerine getiriyor mu? Yoksa sadece büyük oyuncuların piyasa oyunlarını izlemekle mi yetiniyor? SPK’ya sormak lazım: Yatırımcıların haklarını korumak sizin işiniz değil mi? Hisseleri Cemaş’a devredilirken hiç mi bir kırmızı bayrak görmediniz? Yoksa "Biz karışmayalım, nasılsa piyasa kendi dengesini bulur" diyerek kenara mı çekildiniz? Üstelik bu denetim ve kontrol sürecinde hiç mi "Bu işte bir gariplik var" diye düşünen olmadı?

Ah, SPK! Ah!

Koca bir piyasanın güvenini korumak için varsınız, ama ne yazık ki küçük yatırımcıların hayallerini koruyamadınız. Lüks botlar tamir edilirken, yat römorkları onarılırken sesiniz çıkmadı. Özışık İnşaat'ın hisseleri el değiştirdiğinde de bir şey duymadık. Peki, SPK’nın işi tam olarak ne? Yatırımcıların haklarını korumak mı, yoksa büyük oyunculara yol açmak mı?

Geçenlerde Bartın’daki tuğla fabrikasında çalışan bir işçi bana ulaştı. Lüks botlarınızı sürekli fabrikada tamir ettirdiğinizi anlattı. Öyle sıradan botlar değil, bayağı ciddi lüks botlar! Gösterdiği botlar gerçekten dudak uçuklatıcıydı. Ama fotoğraflarını paylaşmayı doğru bulmadım. Hani şimdi Koçlar, Sabancılar kıskanır da "Bizim neden böyle botlarımız yok?" diye sorar, sonra giderler yatırımcılarından para toplar, bir de onların yatırımcıları mağdur olur, istemem! 

Aman canım, kendi işlerini büyütemeyip sizin botlarınıza özenirlerse, memlekette bir trajikomik hikaye daha yazılır. Neyse ki, büyük bir iyilik yapıp onları bu dertten kurtardım. Ama size sormadan edemem: Bu kadar lüks botları ne yapıyorsunuz? Fabrika zeminine mi uygun değil, yoksa çamura dayanıklı hale mi getiriyorsunuz? 😊 Yakın zamanda fabrikanın imkânlarıyla Lamborghini marka yat römorku tamiri yapıldığını da duydum. Ama sıradan bir tamir değil bu; tamamen fabrikanın kaynakları kullanılmış ve ciddi paralar harcanmış. Hani insan, "Fabrika mı lüks tamir atölyesi mi?" diye düşünmeden edemiyor. Bu kadar yat römorku tamiri yapılırken küçük yatırımcıya bir kuruş temettü ödenmiyor. 

Sahi, Rıza Bey, siz neden küçük yatırımcıya temettü ödeyesiniz ki? Bunca zamandır itiraz eden oldu mu ki zaten? 

Vallahi bakın, elbette lüks yaşayacaksınız, patronsunuz sonuçta! Lüks botlar, Lamborghini yat römorkları, tuğla fabrikasında özel tamiratlar... Bunlar hakkınız! Ama insan yıllardır bir yatırımcısına da mı yüz dönmez? Hiç mi "Bir temettü ödeyeyim de gönülleri alayım" diye düşünmez? Küçük yatırımcılar size hem güvendi hem de umut bağladı, ama karşılık? 

Koskoca bir sessizlik!  Sessizliği de geçtim hala CEMAŞTE çetrefilli işler yapılıyor, yapıyorsunuz; çözemiyoruz sizleri.

Patronluk böyle mi olur, Rıza Bey? Biraz da arkanıza bakıp "Bu insanlar bunca yıl benim izimden geldi, bir iyilik yapmanın zamanı geldi" deseniz, eminim piyasada bir bayram havası esmeye başlar. Ama belli ki siz başka bir felsefe güdüyorsunuz: "Yatırımcı bekler, patron keyfini sürer." 

Baba yadigârı şirketinizi bu hâle getirdiğinizi görmek beni gerçekten üzüyor. Peki ya sizi üzmüyor mu, Rıza Bey? Turgut Işık gibi bir ismin mirasını böyle bir noktaya getirmek kolay olmamalı. Kendisini rahmetle anıyorum, ama onun hatırasını ve mirasını korumak için sizden daha fazlasını beklerdim. Şimdi ise kayyımların atandığını ve 8 Ocak'ta seçim yapılacağını biliyoruz. Kayyımlara güvenmekten başka çaremiz yok gibi görünüyor. Ancak bir uyarı yapmadan geçemeyeceğim: Kayyım, adil bir genel kurul yönetmeli ve gündemle alakalı tüm önerileri oylamaya sunarak yatırımcı grupları arasında tarafsız olduğunu göstermeli.

Şimdi gerçek bir değişimin tam zamanı. Umuyoruz ki, geçmişin izleri silinir ve İEYHO nihayet hak ettiği yönetimi görür. 😊