Dolar currency
38,1421
0.43%

İEYHO'nun Dünü, Bugünü ve Yarını

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
İEYHO'nun Dünü, Bugünü ve Yarını

Biliyorum..

Bir çoğunuz, belki de Borsa İstanbul'a yatırım yapan bir çoğunuz Işıklar Enerji ve Yapı Holdingi benimle duydunuz: Yani biz ona kısaca İEYHO diyoruz. Benle duymanızdan ziyade bir mücadeleye şahit oldunuz. Mücadele, sadece ekonomik değil, aynı zamanda ilke ve güven mücadelesiydi. Adaletsizliklere karşı direnişin, kaybedilmiş güveni yeniden inşa etmenin ve küçük yatırımcının hakkını koruma çabasının adıdır. Bu mücadele, güçlülerin gölgesinde kalanların sesi olmak ve sistemin adil işlemesi için verilen bir savaştı. İnsanoğlu hata yapar. Hem de tekrarlar, sonra yine tekrarlar... Ancak bu döngü bir yerden sonra yalnızca bir tercih haline gelir. Çünkü her tekrarda insan, bir karar verir: Ya ders almayı seçecek ya da aynı hatanın sonuçlarına katlanmayı göze alacaktır. Her hata, bir uyarıdır aslında. Ama bu uyarıları görmezden gelmek, kendi kazdığı çukura adım atmaktan farksızdır. Çünkü hayat, hatalardan ders çıkaranları ödüllendirirken, aynı hataları tekrar edenlere karşı acımasızdır. Tekrar edilen her hata, artık öğrenmenin değil, sorumluluktan kaçmanın bir göstergesidir. 

Ve sonunda, hataların bedelini yalnızca yapan kişi değil, onun çevresindekiler de öder. İşte bu yüzden, tekrarlanan hataların sonuçlarıyla yüzleşmek kaçınılmazdır. Çünkü bir yerden sonra bahaneler tükenir, sadece gerçekler kalır. Bu yazıda amacım kişisel gelişim dersi vermek değil, yalnızca tekrar edilen yanlışların bir gün kaçınılmaz olarak sonuçlarını doğuracağını hatırlatmaktır. İlk güzel haberi aslında aylar önce almıştık. Mayıs ayından beri yapılamayan genel kurulu gerçekleştirmek ve şirketin gerçek değerlerini ortaya çıkarmak üzere, Emine Leyla Kıyat hanımefendi kayyım olarak atanmıştı. Açık konuşayım, Emine Hanım’la ne bir muhabbetim ne de bir görüşmüşlüğüm var. Ama kendisinin küçük yatırımcının yanında durması ve daha da önemlisi hukukun üstünlüğünü kabul edip doğru kararları alması, hepimizin takdirini kazandı. Bu yüzden, buradan ona teşekkür etmek istiyorum. Sonrasında işler hızlandı ve 11 Aralık 2024’te İEYHO’ya yönetim kayyımı atandı. Bugün, yani 12 Aralık 2024, ise bence bir milat oldu. Yıllardır kaldırılmaz denilen imtiyazlar, yapılan genel kurulda oylandı ve ortaklar tarafından kaldırılması onaylandı. Ayrıca atanmaz denilen yönetim kayyımları da resmen göreve başladı. Bugünkü genel kurulda, yeni yönetim oluşuncaya kadar görev yapmak üzere üç isim atandı: Mali müşavir ve bağımsız denetçi Hilmi Yaman Bilgin, Prof. Dr. Ayşe Pamukçu ve Prof. Dr. Necla Akdağ Güney. Alanında uzman bu isimlerin atanması, işlerin ciddiyetle ele alındığının göstergesi. Daha önce de söylediğim gibi, Hilmi Bey’den ve hocalarımız Ayşe ve Necla Hanımlardan en büyük beklentimiz, her zaman dürüst olmaları. Bugün genel kurulda Hilmi Bey’in yaptığı konuşmadan da anladığım kadarıyla, bu sorumluluğu en iyi şekilde yerine getireceklerine inanıyorum. Öyle ki, görevlerinin dürüstlük ve kendilerine verilen yetkileri layıkıyla kullanmak olduğunu ifade eden sözleri, hepimize güven verdi. Bizler her zaman hukukun üstünlüğüne inanan insanlarız. Ve biliyoruz ki, hukukun kılıcı karşısında hepimizin boynu kıldan incedir. Bugün yaşananlar, sadece bir şirketin değil, küçük yatırımcıların ve hukukun gücüne inanan herkesin zaferidir. 12 Aralık 2024 tarihi, İEYHO ve Borsa İstanbul camiası için unutulmayacak bir gün olarak tarihe geçmiştir. 

Peki, her şey tamam mı? Bundan sonra ne olacak? 

Elbette Rıza Kutlu Işık Beyefendi’nin hem kayyım atamasına hem de imtiyazların kaldırılmasına yönelik itirazları olacaktır. Bu, en doğal haklarıdır ve yasal süreçler çerçevesinde bu itirazların yapılmasını beklemek gerekir. Ancak şunu unutmamalıyız: Kayyım ataması konusunda yapılan itirazların sonucu ne olursa olsun, atanan üç uzman isim görevlerine başlamış durumda. Bu ekip, hukukun gerekliliklerine uygun şekilde ve şirketin tüm hissedarlarına karşı sorumluluk bilinciyle hareket edecektir. İmtiyazların kaldırılması konusunda ise artık süreç SPK’nın değerlendirmesine geçmiş durumda. SPK’nın bu konuda gereken adımları atacağına dair inancımız tam. Bundan sonra asıl dikkat etmemiz gereken nokta, bu süreci doğru şekilde yönetmek ve her adımı yakından takip etmek olacak. Çünkü mücadele kazandığımız birçok zaferle dolu olsa da, henüz tamamlanmadı. Aksine, en kritik dönem şimdi başlıyor. Bugün itibarıyla hukukun ve adaletin sağlanması adına önemli bir eşik atlanmış olsa da, elde edilen bu kazanımların sürdürülebilir hale gelmesi ve geçmişte yapılan hataların tekrar edilmemesi için çok daha dikkatli olmamız gerekiyor. Bu noktada, her bir küçük yatırımcıya da büyük bir sorumluluk düşüyor. Süreci yakından takip etmeli, hukukun üstünlüğüne olan inancımızı korumalı ve her zaman şeffaflık talep etmeliyiz. Çünkü bugün kazandığımız haklar, sadece bir grup insanın değil, adalet arayan herkesin zaferidir. Büyüklerimizin dediği gibi, 

“Çoğu gitti, azı kaldı.” 

Mücadelemiz uzun sürdü, ama sona yaklaştık. Şimdi önemli olan, bu kazanımları korumak ve geleceği daha sağlam bir temele oturtmaktır. Adaletin tecelli ettiği bu süreç, hepimize ilham kaynağı olsun. Unutmayalım, asıl zafer, haklı olanın er ya da geç kazandığı zaferdir.  Tabii ki hâlâ Twitter’da “take over olmaz” diyen, tarihi bile doğru yazamayan bazı kişiler var. Onları, ChatGPT’de prompt verirken doğru ve eksiksiz bir şekilde yazmaya davet ediyorum. Sürecin ciddiyetini anlamaktan uzak bu kişilere vakit ayırmak yerine, enerjimizi hukuka ve geleceğe olan inancımızı pekiştirmeye odaklamalıyız. Zaten arkadaşlar, biz "take over" falan demiyoruz ki. Bizim bahsettiğimiz şey gayet açık: %99’u halka açık bir şirketin yönetimine, B grubu payların girmesi ve bu payların yönetimde yetki sahibi olması gerektiği. Bilmem anlatabildim mi? Anlatamadıysam şöyle belirteyim 11.12.2024 tarihinde görülen duruşmadan hakim hanım kayyımı niye atadı gerekçeli kararı çıkınca da paylaşcağım..Siz okur musunuz okumaz mısınız, pek umrumda değil açıkcası. Siz hâlâ %99’u halka açık bir şirketi, elinde yalnızca %0.64’lük payla yöneten bir patronun tarafında olabilirsiniz. Gerçi bu pek şaşırtıcı değil; çünkü bazıları için önemli olan sadece işine gelenin yanında durmak. Kimin tarafı daha güçlü görünüyorsa ya da kimden daha fazla “voleyi vururuz” diye düşünüyorsanız, orada saf tutuyorsunuz. Ama bizler, adaletin ve hukukun yanında olmaya devam edeceğiz.

Ve şimdi yazımın sonuna gelirken, bu yolda bizlere destek olan kıymetli isimlere şükranlarımı sunmak istiyorum. Her şeyden önce, bu süreçte bana desteğini esirgemeyen kıymetli büyüğüm abime teşekkür ediyorum. Ayrıca gece gündüz başımın etini yiyerek beni bu mücadeleye daha sıkı bağlayan sevgili abim Mehmet Özdemir’e, değerli avukatlarımız Av. Mustafa Özdemir ve Av. Fırat Bayezit’e minnettarım. Her biri, bu zorlu süreçte yanımızda durarak adaleti sağlama mücadelemize katkıda bulundular. Gece gündüz demeden yanımda duran İEYHO küçük yatırımcılarını da unutmadım elbette. Tek tek saymakla bitmez ama bu mücadelede grafikleriyle yanımızda olan Aytaç abime, Polyanalığı ile bizi hep bebek gibi yapan Ökçün abime, komik esprileriyle moral kaynağımız olan Şahin ve Selami abime, duygusal bebeğimiz Yakup abime, realist yorumlarıyla sürece ışık tutan Yusuf, Murat abime ve gece gündüz kırmadan hep yanımda duran Mahmut kardeşime teşekkürü borç biliyorum.

İsmini sayamadığım binlerce insan var; hepsine gönülden teşekkür ediyorum. Sizler olmasaydınız, bu mücadele bugünlere gelemezdi. Hepinizin desteği, adalete olan inancımızı ve bu yolda yürüyüşümüzü güçlendirdi. Eğer hepinizi tek tek yazmaya kalksam, bu yazı hiç bitmez. İyi ki varsınız! 

Ama en büyük teşekkür Rıza Kutlu Işık’a…Her şeyden önce, niye teşekkür ettiğimi belirtmek istiyorum. Bana mücadeleyi, gerçeği aramanın değerini ve en önemlisi hukukun üstünlüğüne inanmayı Rıza Bey öğretti. Belki farkında olmadan, ama bu süreç bana birçok şeyi gösterdi. Hataları kabul etmenin, yanlışlarla yüzleşmenin ve doğru yolu bulmanın nasıl bir olgunluk gerektirdiğini anladım. Bu yüzden teşekkür ediyorum; çünkü bu mücadele sadece bir şirketin değil, adaletin ve doğruların zaferine olan inancımı pekiştirdi.

Belki bazı yazılarımda ona çok yüklendim, belki farkında olmadan onu kırdım, incittim. Eğer tüm yazılarımı okuduysa – ki eminim okumuştur – bu yazımı da okuyacaktır. İnsanlık adına ondan özür diliyorum, ama hukuk adına asla. Çünkü bugün, baba yadigârı şirketinin geldiği noktayı o da gördü. Eminim ki bu durum onu üzmüştür, belki uykusuz bırakmıştır. Ama umarım bu gece kendisini bir an olsun bizim yerimize koyar ve düşünür. Şirketin, küçük yatırımcıların haklarını koruyan bir yönetime kavuşmasının neden bu kadar önemli olduğunu idrak eder. 

Artık top, yeni atanan yönetim kayyımı olan Hilmi Yaman Bilgin, Prof. Dr. Ayşe Pamukçu ve Prof. Dr. Necla Akdağ Güney’de. Biz onlara inanıyoruz ve şirket tarafında yapılması gerekenleri, hukukun üstünlüğüne ve yatırımcıların haklarına uygun bir şekilde gerçekleştirmelerini bekliyoruz. Atanan bu değerli isimlerin, şeffaflık ve adaletle hareket ederek İEYHO’nun geleceğini daha sağlam bir temele oturtacaklarına olan güvenimiz tam. Unutmayalım, başarı yalnızca bir hedefe ulaşmak değil, bu süreçte doğru değerleri koruyarak ilerlemektir. Ve her zorluk, doğru ellerde bir başarı hikâyesine dönüşebilir. Çünkü “Başarı, hiçbir zaman tesadüf değildir; kararlılık, disiplin ve doğru adımlarla inşa edilir.

 

Yorumlar
Aşağıdaki görselde işlemin sonucu kaçtır?
Captcha Image
T
Teşekkürler 3 ay önce
Hocam öncelikle kararlılığınız için haklı bir davayı bize anlattığınız için teşekkür ederim, bu kazanılmış hak emeklerinizin sonucudur, sizi tebrik ederim. Bu haklı davanın bir parçası olmaktan ve hukukun herkes için işlediğini görmekten bugün çok mutlu oldum. Emekleriniz için teşekkürler 👏🏻👏🏻👏🏻
BEĞENME
0
CEVAPLA