
Rıza Kutlu Işık’ın Yönetiminde Skandal: Koç’tan Bile Fazla Harcıyor

Bizim memleketin bir gerçeği var: Patronların aç gözlülüğünü doyuramıyoruz. Halka açık şirketlerde ise bu durum iyice ayyuka çıkıyor. Hep patrona, hep patrona… İşte tam da bu mantık yüzünden büyük şirketlerin finansallarını bir inceleyin.
Nedir bu kadar masrafın hesabı?
Kim, hangi harcamayla cebini dolduruyor?
Şüphemiz yok; SPK (Sermaye Piyasası Kurulu) bu konuda zaman zaman tırnaklarını gösteriyor. Lakin görünüyor ki bazı patronların cesareti, bu denetimleri hiçe sayacak kadar büyük. Finansal tablolarda dürbünle arasanız bile şeffaflık bulamıyorsunuz.
Yönetim giderleri deyip geçmeyin. Bu şirketlerin büyüklüklerini ve neler başardıklarını anlamadan, harcamalarına bakıp karar vermek olmaz.
Koç Holding, 1926 yılında kurulan ve Türkiye’nin en büyük sanayi ve ticaret grubu. Enerji, otomotiv, dayanıklı tüketim, finans ve daha sayamayacağımız onlarca sektörde lider. İstihdamı, ihracatı, ekonomiye katkısıyla Türkiye’nin gururu olan bu dev holdingin 93 milyon gibi bir giderle süreci yönetmesi, tam anlamıyla disiplinli bir yapının sonucu.
Sabancı Holding, 1930’larda temeli atılmış ve bugün Türkiye’nin ikinci büyük grubu. Bankacılıktan enerjisine, sanayiden sigortacılığa kadar uzanan kollarıyla her alanda söz sahibi. 84 milyonluk giderle dev bir holdingi yönetmek, verimli ve hesap verebilir bir sistemi işaret ediyor.
Erdemir ise Türkiye’nin demir çelik devi. Bu şirket, üretimi ve ihracatıyla sanayi lokomotifi. Yönetim giderleri sadece 3,7 milyon. Düşünecek olursanız, bu büyüklükte bir şirketin bu kadar az harcamayla ilerlemesi, hesap verebilirliğin en büyük göstergesi.
Zorlu Enerji Grubu ise yenilenebilir enerji dahil olmak üzere Türkiye’nin geleceğine yatırım yapan önemli oyunculardan biri. Yönetim giderleri 1,4 milyon… Yani sektörü, işleri büyük ama harcamalarına öylesine dikkat ediyorlar ki neredeyse tüm sektöre ders niteliğinde.

272 Milyonluk Harcama: Bu Parayla Ne Yaptın Rıza?
İEYHO, 2024 yılının ilk 9 aylık finansallarına göre genel yönetim gideri olarak 272 milyon TL harcamış. Evet, yanlış okumadınız! Koç Holding’in 93 milyonluk giderini bile 3’e katlamışız.
Bu neyin harcaması? Altından saray mı inşa ediyorsunuz, yoksa borsadan kazanan küçük yatırımcının cebini mi inşaata dönüştürüyorsunuz?
Halka açık bir şirkette, bu kadar acayip bir giderin izahı yok.

Unutmamak gerekir ki İEYHO’da yönetim kayyımları göreve başlamış durumda. Ancak kayyımların yaptığı harcamaların faturalarının gerçekliği dahi sorgulanmalı. Bu kadar devasa giderlerin mantıklı ve realist bir açıklaması olamaz. Denetim firmalarının burada ciddi sorumluluğu var. Denetim mekanizmasının bu harcamaları göz ardı etmesi kabul edilemez. Denetim firmalarının, harcamaların doğruluğunu düzgün incelemediği ortada. Bu kadar büyük rakamların altını dolduramayan raporlar yüzünden küçük yatırımcı mağdur oluyor.
Şahsen bu firmalar hakkında da suç duyurusunda bulundum. Çünkü burada sadece yönetim değil, denetim zaafiyeti de apaçık ortada. Ortada açık bir gerçek var: Bu rakamlar resmen küçük yatırımcıyı dolandırmak anlamına geliyor. Adam kendi şirketinin cebinden milyonları saçıyor, olan kime oluyor? Elinde şirket hissesiyle geleceğini kurtarmaya çalışan vatandaşa!
Rıza Kutlu Işık ve onun gibiler, borsanın kuralını değiştiriyor ama unutmasınlar: SPK bir gün gelir “Dur!” der. O zaman bakalım bu giderlerin hesabını kim verecek? Koç Holding gibi her yıl düzenli temettü ödeyen bir devi düşünün: Yatırımcı memnun, şirket büyüyor, ekonomi kazanıyor. Disiplinli yönetim anlayışının bir sonucu bu. Şimdi dönüp İEYHO’ya bakıyoruz: 272 milyon liralık yönetim gideriyle Rıza Kutlu Işık’ın yarattığı bu tablo, adeta kara mizah gibi. Yatırımcıya kuruş temettü yok ama masraf deseniz Koç’un üç katı!
Rıza’nın dünyasında harcamalar hep var, yatırımcıya ise ne umut ne kazanç… Küçük yatırımcı olarak temennimiz şu: Keşke harcamalar kadar temettü de konuşulabilseydi!