Donald Trump'ın gümrük vergisi politikalarının beklenen sonuçları vermemesi durumunda, ABD'nin dolar üzerindeki kontrolünü daha agresif bir şekilde kullanma ihtimali büyüyor. Bu endişeler, ABD'nin dünya finans sistemindeki etkisi ve doların rezerv para birimi olarak rolü göz önüne alındığında, oldukça gerçekçi bir tehdit olarak değerlendiriliyor.
Trump yönetiminin gümrük vergileri dışında başvurabileceği bazı finansal "silahlar" bulunuyor. Bunlar arasında, Federal Rezerv'in (FED) yabancı merkez bankalarına sağladığı dolar fonlama hatlarını kesme tehdidi öne çıkıyor. Bu fonlama hatları, dünya çapındaki finansal kriz dönemlerinde piyasalara likidite sağlamak için hayati öneme sahiptir. Eğer ABD, bu hatları kesme yoluna giderse, Avrupa, Japonya ve İngiltere gibi önemli ekonomilerdeki bankalar büyük bir sıkıntıya girebilir.
Ancak, FED'in bağımsızlığı ve Trump yönetiminin bu tür müdahalelere ne kadar sıcak bakacağı tartışma konusudur. Trump'ın geçmişteki tutumu ve düzenleyici kurumlar üzerindeki etkisi göz önüne alındığında, bu ihtimalin tamamen göz ardı edilemeyeceği söylenebilir. Thin Ice Macro Economics'in kurucusu Spyros Andriopoulos'un da belirttiği gibi, doların küresel finansal sistemdeki gücünü silah olarak kullanmak, büyük ekonomik müzakerelerde bir "nükleer tehdit" olarak işlev görebilir. Ancak, böyle bir hamle, uzun vadede doların küresel güvenilirliğini zedeleyebilir ve diğer ülkeleri alternatif para birimlerine yönelmeye teşvik edebilir.
Bir diğer önemli koz, Visa ve MasterCard gibi ödeme sistemlerinin kontrolüdür. Bu şirketler, küresel kartlı ödemelerin büyük bir kısmını domine etmekte ve özellikle Avrupa'da önemli bir pazar payına sahiptir. Apple Pay ve Google Pay gibi dijital ödeme sistemleri de bu trendi desteklemektedir. Eğer ABD, bu şirketleri Avrupa ve diğer bölgelere hizmet vermemeye zorlarsa, Avrupa ekonomisi büyük bir krizle karşılaşabilir. Tüketiciler, dijital ödemelere alışıkken, nakit veya karmaşık banka transferlerine geri dönmek zorunda kalabilirler. Bu durum, ticareti ve günlük ekonomik faaliyetleri olumsuz yönde etkileyebilir.
Bu senaryonun gerçekleşmesi, Avrupa'nın dijital ödemelerde bağımsızlık kazanma çabalarını hızlandırabilir. Ancak, bu süreç, siyasi ve teknik engeller nedeniyle yıllar alabilir ve Avrupa'nın ABD'ye olan ekonomik bağımlılığını ortadan kaldırması zaman alacaktır. Bu arada, ABD'nin baskıları devam edebilir ve Avrupa ekonomisi, ABD'nin stratejik hamlelerinden etkilenmeye devam edebilir.
