ABD borsalarının ana göstergesi olan S&P 500, altına karşı değer kaybederek pandemiden bu yana en düşük seviyeye geriledi. MarketWatch’a göre, State Street Global Advisors Küresel Altın Stratejisi Başkanı Aakash Doshi, bu durumu ABD ve küresel ekonomi için önemli bir uyarı sinyali olarak değerlendirdi. Doshi, mart ayında S&P 500'ün altına karşı yaşadığı büyük düşüşün, doğrudan bir resesyon belirtisi olmasa da, yatırımcıların altın gibi güvenli limanlara yönelmesinde belirgin bir artış yaşandığını belirtti.
Mart ayında S&P 500’ün altın cinsinden ortalama oranı 1,9 seviyesine geriledi. Bu oran, S&P 500’ün satın alınabilmesi için gereken altın miktarını ifade ediyor. Karşılaştırıldığında, bu oran Aralık 2024’te 2,3, Şubat 2023’te ise 2,5 seviyelerindeydi.
Altın fiyatları, yılın başından bu yana yükselmeye devam ediyor. Comex’te işlem gören nisan ayı vadeli altın kontratları, salı günü %0,3 artışla 3.025,90 dolara yükseldi. 20 Mart’ta ise altın vadeli işlemleri 3.043,80 dolarla tarihi zirveye çıkmıştı. Aynı gün S&P 500 Endeksi %0,16’lık bir artış gösterse de, altın bazında %0,1’lik bir değer kaybı yaşanmıştı.
SentimenTrader Kıdemli Araştırma Analisti Dean Christians, altının bu yıl ABD hisse senetlerine kıyasla büyük bir üstünlük sağladığını belirtti. Altın ile hisse senetleri arasındaki üç aylık getiri farkı, son iki yılın en yüksek seviyesine ulaşmış durumda.
Aakash Doshi, yatırımcıların ekonomik ve jeopolitik risklerden korunmak için altına yöneldiğini ifade etti. ABD ve dünya genelindeki artan belirsizliklerin, tüketici güvenini zayıflatarak iş yatırımlarını zorlaştırdığını ve enflasyon beklentilerini yükselttiğini söyledi. Bu gelişmeler, Conference Board’un mart ayında açıkladığı verilere de yansıdı. ABD tüketici güven endeksi, 92,9’a gerileyerek son dört yılın en düşük seviyesine indi.
Doshi’ye göre, spot altın fiyatlarının yıl başından bu yana %15 oranında artarak 3.000 dolar seviyesini aşması, hem fiziksel hem de finansal faktörlerin bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Pandemi sonrası Çin’in altına olan talebindeki toparlanma ve gelişen piyasa merkez bankalarının sürekli altın alımları, bu yükselişi destekleyen temel unsurlar arasında yer alıyor. Özellikle Batılı yatırımcıların, 3,5 yıl süren altın satış trendini sona erdirmesi, piyasada önemli bir rol oynuyor. 2020’den bu yana ilk kez, altın ETF’leri aracılığıyla fiziksel altına talep artış gösterdi.