Borsa İstanbul’da bilanço dönemi devam ederken, düşük Fiyat/Kazanç (FK) ve Piyasa Değeri/Defter Değeri (PD/DD) oranlarına sahip bazı hisselerin yılbaşından bu yana gösterdiği performans dikkat çekiyor. Bilançosu açıklanan şirketler arasında, piyasada güven kazanan ve yükselişini sürdüren hisseler yatırımcılar için fırsat mı, yoksa risk mi oluşturuyor? İşte detaylı bir inceleme.
Düşük Değerleme Oranları ve Yükselen Hisseler
Son verilere göre, Pegasus (#PGSUS) 10.38 FK ve 1.84 PD/DD oranı ile yılbaşından itibaren %29.46 değer kazandı. Türk Hava Yolları (#THYAO), düşük FK (4.09) ve PD/DD (0.68) oranlarıyla güçlü bir performans sergileyen şirketlerden biri. Finans sektöründe ise Halkbank (#HALKB) 9.67 FK ve 0.96 PD/DD ile yılbaşından bu yana %25.43 artış sağladı. İş Bankası (#ISCTR) ve Vakıfbank (#VAKBN) gibi büyük bankalar da düşük değerleme oranlarıyla dikkat çekerken, bilanço sonrası pozitif hareketlerini sürdürdü.
Düşük değerleme oranlarına rağmen yılbaşından bu yana yükseliş gösteren hisseler, genellikle güçlü büyüme sinyalleri veren şirketlerden oluşuyor. Telekom sektöründe Türk Telekom (#TTKOM) ve Turkcell (#TCELL), bilanço sonrası piyasanın güvenini kazandı. Türk Telekom %19.94, Turkcell ise %15.73 oranında artış kaydetti. Otomotiv ve sanayi sektöründe, Doğuş Otomotiv (#DOAS) ve Ford Otosan (#FROTO) da düşük FK oranlarına rağmen kâr büyümesini sürdürüyor ve yatırımcı ilgisini çekiyor.
Hangi Şirketlerde Risk Var?
Bazı düşük değerlemeye sahip hisseler ise sınırlı kazanç sağladı. Örneğin, Ereğli Demir Çelik (#EREGL), sanayi sektöründe güçlü bir oyuncu olmasına rağmen sadece %1.15 yükseliş gösterdi. Benzer şekilde, Doğan Holding (#DOHOL) 8.80 FK ve 0.60 PD/DD ile sadece %0.21 prim yaptı. Bu tür hisselerde piyasanın büyüme beklentileri düşük olabilir veya bilanço sonrası güçlü bir katalizör eksikliği hissediliyor olabilir.
Sonuç Olarak Düşük Değerleme Tek Başına Yeterli Mi?
Düşük FK ve PD/DD oranları her zaman fırsat anlamına gelmez. Ancak, bilanço sonrası güçlü kârlılık ve büyüme gösteren şirketler, düşük değerlemelerine rağmen yatırımcı ilgisini çekmeye devam ediyor. Yatırımcılar için önemli olan nokta, yalnızca FK ve PD/DD oranlarına odaklanmak yerine, şirketin uzun vadeli büyüme potansiyelini ve sektör dinamiklerini de göz önünde bulundurmaktır.