Rüzgar enerjisi sektöründeki büyük ölçekli projelerin, özellikle YEKA gibi projelerin ilerlemesi ve gelişmesi adına yerli türbin kullanma zorunluluğu, Türk rüzgar enerjisi sanayisine büyük katkı sağlamayı vaat ediyor. Kalaycı, geçtiğimiz yıl Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı'nın, YEKA yarışmalarının yeniden başlayacağını açıklamasının sektörde heyecan uyandırdığını belirtti. Bu projelerin sürdürülebilirliği sağlandığı takdirde, sektördeki üreticilerin gelecek yatırımlarına yönelik daha net bir yol haritası çizebileceğini ifade etti.
Kalaycı, YEKA yarışmalarının her yıl en az 1500 megavatlık kapasiteyle düzenlenmesi durumunda yabancı yatırımcıların Türkiye'ye daha fazla ilgi göstereceğini ve bu durumun sektöre olumlu katkı sağlayacağını söyledi. Bu süreçle birlikte yerli ve yabancı yatırımcıların YEKA'nın geleceği hakkında daha belirgin tahminlerde bulunabileceğini ve üretim alanlarında büyümek adına adımlar atabileceklerini ekledi.
Kalaycı, her yıl düzenlenen YEKA yarışmalarının takviminin daha önceden belirlenmesinin, yatırımcılar için büyük fayda sağlayacağını belirtti. "2026'da şu tarihlerde yarışma yapılacak, 2027'de ise başka tarihlerde yapılacak" gibi net tarihlerin önceden ilan edilmesi, hem yerli hem de yabancı yatırımcıların planlama yapmasını kolaylaştıracaktır. Bu düzenin, özellikle yabancı yatırımcılar için daha güvenli bir yatırım ortamı oluşturacağına dikkat çekti. Ayrıca, 21 Ocak'ta 5 alan için başvuruların alınmaya başlanacak olmasıyla birlikte, 1,2 milyar dolarlık bir yatırımın Türkiye'ye geleceği öngörülüyor.
Ancak Kalaycı, şu anda Türkiye'deki düşük döviz kuru, yüksek enflasyon ve faiz oranlarının rüzgar enerjisi sektöründeki üretim yatırımları için uygun bir ortam sağlamadığını belirtti. Buna rağmen, YEKA projelerinin gelecekteki ekonomik göstergelerle uyumlu bir şekilde sektördeki belirsizlikleri gidermesi bekleniyor. Türkiye'nin şu anda rüzgar enerjisi sektöründe büyük bir potansiyele sahip olduğunun altını çizen Kalaycı, bu projelerin Türkiye'yi dünya çapında önemli bir üretim üssü haline getirebileceğine inandığını söyledi.
Rüzgar enerjisi sektörünün hedeflerine ulaşabilmesi için her yıl 2.500-3.000 megavatlık yeni kapasitenin devreye alınması gerektiğine dikkat çeken Kalaycı, 2035 yılına kadar 5.000 megavatlık deniz üstü rüzgar enerjisi hedefinin de önemli bir aşama olduğunu ifade etti. Bu projelerin ihale süreçlerinin bir an önce başlatılması, sektördeki büyümenin hızlanmasını sağlayacak ve Türkiye'yi rüzgar enerjisinde küresel bir oyuncu yapacaktır.
