Hedge fonu devi Elliott Investment Management’ın kurucusu ve eş-CEO’su Paul Singer, nadiren verdiği röportajlara bir yenisini ekledi. 80 yaşındaki milyarder yatırımcı, MarketWatch’a konuşarak, Norveç Varlık Fonu Başkanı Nicolai Tangen ile yaptığı sohbetin detaylarına değindi. Küresel piyasalar son yıllarda bazı büyük gerilemelere rağmen sağlam kalmayı başardı. Bunlar arasında 5 yıl önceki Kovid-19 çöküşü ve 2022’deki ayı piyasası öne çıksa da, 2008 Küresel Finans Krizi'nden bu yana yatırımcılar kapsamlı bir krizle karşılaşmadı.
Singer’a göre, yatırımcıların son yıllarda krizlerden uzak kalması, olası bir tehlike durumunda hükümetlerin ve merkez bankalarının müdahale edeceği yönünde yanlış bir güven duygusu yaratıyor. "Bugünün borsaları gördüğüm en riskli seviyede. Kaldıraçlar ve alınan riskler artıyor, aynı durum hükümetler için de geçerli. Avrupa, Japonya ve İsviçre’deki negatif faiz oranları gerçekten şaşırtıcı. ABD’de ise yaklaşık 10 yıldır devam eden sıfır faiz oranı politikası çılgınca," dedi. Ayrıca, büyük teknoloji firmalarının yapay zekaya yaptığı büyük yatırımların ne kadar karşılık bulacağı konusunda şüphelerini dile getirdi. "Yapay zeka, kullanıcılar için sağladığı pratik değer açısından abartılıyor. Kullanım alanları var, ancak fazla abartılıyor."
Nvidia gibi büyük yapay zeka şirketlerinin 2025’te karşılaşacağı zorluklar, yatırımcıların yapay zeka için yapılan büyük yatırımlar konusunda endişelerini artırmış gibi görünüyor. Bunun bir yansıması olarak, Roundhill Magnificent Seven ETF’si, önceki zirvesinden %10'dan fazla bir düşüş yaşayarak düzeltme bölgesine girdi.
Singer ve Tangen arasındaki sohbette birçok önemli konuya da değinildi. Singer, Donald Trump yönetiminin kripto paralara yönelik adımlarını değerlendirdi ve bunun, doların rezerv para birimi statüsüne zarar verebileceğini belirtti. "Dünyanın çeşitli bölgelerindeki ülkeler, ABD’nin küresel rezerv para birimi olarak sahip olduğu ayrıcalıklardan memnun değil. Alternatifler arayışındalar. Doların kötüye kullanımı, tüm dünya üzerinde bir yük oluşturuyor. ABD ise dolara alternatif yaratma çabasında," dedi.
Singer, Elliott Investment’ın aktivist stratejilerinin öneminin her geçen gün arttığını savundu. "Bugünlerde hissedarlar, yönetimden hesap sorma rolünden giderek daha fazla vazgeçiyor. Daha az insan mal sahibi gibi davranıyor ve daha az şirket, hissedarların yönetim üzerinde söz hakkı olmasını kabul ediyor. Bu çok şaşırtıcı. Biz ise hesap verebilirlik çağrısında bulunan nadir isimlerden biriyiz. Kazandığımızda, hissedarlar da kazanır," ifadelerini kullandı.
Elliott, aktivist yatırım stratejilerinin öncüsü olarak tanınırken, geçtiğimiz yıl Starbucks ve Southwest Airlines gibi yüksek profilli yatırımlara da imza attı. Wall Street Journal verilerine göre, Elliott, 2024’teki en aktif yatırım firmasıydı.