2024 yılı itibarıyla Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, 3B Şehir Modelleri Üretimi ve 3B Kadastro Altlığı Oluşturma Projesi'ni hayata geçiriyor. Bu projeyle birlikte, Türkiye'de gayrimenkul yönetimi dijitalleşiyor ve daha verimli hale geliyor. Peki, bu yeni sistemin sağladığı faydalar neler olacak ve nasıl bir değişim yaşanacak?
Projenin Genişleyen Kapsamı
3B Şehir Modelleri Üretimi ve 3B Kadastro Altlığı Oluşturma Projesi, 2019 yılında başlatılmıştı. Ancak, 2024 yılı itibarıyla projenin kapsamı daha da genişletilerek ülke genelinde uygulanabilir hale getiriliyor. Gayrimenkul uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, bu projeyle ilgili olarak şunları söyledi:
“Bu proje aslında daha önce başlatılmıştı. Yeni yıl itibarıyla kapsamı genişletilecek ve 3 boyutlu şehir modelleriyle gayrimenkul yönetiminde devrim yaratılacak.”
Modern Kadastroya Geçiş
Bu projeyle birlikte, gayrimenkul sektörüne dair her türlü veriye dijital ortamda erişim sağlanacak. 3D modelleme sayesinde, binalar artık farklı açılardan dijital ortamda görüntülenebilecek. Mustafa Hakan Özelmacıklı bu değişimi şu şekilde değerlendirdi:
“3 boyutlu verilerin üretilmesi, dijital ortamda binayı farklı açılardan görmeyi mümkün kılacak. Mimari projelerin tekrar tekrar çıkarılıp incelenmesine gerek kalmayacak. Bu, gayrimenkul yönetimini çok daha hızlı ve verimli kılacak.”
Dijital ortamda, binaların tüm detayları hızla ulaşılabilir olacak. Özelmacıklı, bunun özellikle modern kadastro sistemlerine geçişte büyük bir avantaj sağlayacağını belirtti.
3B Kadastro uygulamaları, sadece binaların dijitalleşmesiyle sınırlı kalmıyor; aynı zamanda gayrimenkul değerlemesini de daha doğru hale getirecek. Eğimi, yüzeyi ve arazinin şekli gibi faktörler üç boyutlu ortamda kolayca analiz edilebilecek. Ayrıca, doğal afetler gibi risk analizleri de bu veriler sayesinde yapılabilecek.
“Bu verilerle doğal afetlere yönelik risk analizlerini çok daha doğru yapabiliriz. Deprem veya sel gibi durumlar için en iyi önlemleri alabiliriz,” diyen Özelmacıklı, bu teknolojinin gayrimenkul değerinin doğru belirlenmesi açısından çok faydalı olacağını ekledi.
Kaçak Yapıların Takibi Kolaylaşıyor
Proje, kaçak yapıların tespit edilmesi açısından da önemli bir avantaj sunuyor. Artık imar düzenlemelerine aykırı olan yapılar dijital ortamda kolayca fark edilebilecek. Özelmacıklı, bunun gayrimenkul sahiplerine ve yerel yönetimlere büyük kolaylıklar sağlayacağını belirtti:
“Dijital altyapı sayesinde, kaçak yapıların takibi çok daha kolay olacak. Vatandaşların binalarının imar düzenlemelerine uygun olup olmadığını tespit etmek çok daha hızlı hale gelecek.”
2025 Yılıyla Zorunlu Olacak
Proje, 2025 yılı itibarıyla tüm Türkiye'de zorunlu hale gelecek. O tarihten itibaren, mimari projeler dijital ortamda üç boyutlu olarak sunulmak zorunda olacak. Bu, şehir planlamasından gayrimenkul değerlemesine kadar pek çok alanda büyük bir değişim sağlayacak.
“2025 itibarıyla, tüm mimari projelerin dijital ortamda sunulması zorunlu olacak. Bu, gayrimenkul sektörünü çok daha etkin ve verimli bir şekilde yönetmemize olanak tanıyacak,” diyen Özelmacıklı, dijitalleşmenin sektöre olan katkısını vurguladı.
Dijital Devrim
Yeni sistemle birlikte, binalar artık dijital ortamda üç boyutlu olarak görülebilecek. Özelmacıklı bu değişimin gayrimenkul sektörü için bir devrim olduğunu ifade etti:
“Dijital bina dönüşümü sayesinde, binaları üç boyutlu olarak görmemiz mümkün olacak. Şehir planlaması ve gayrimenkul yönetimi konusunda devrim niteliğinde bir değişiklik olacak. Artık binaların kat sayısını, hangi cepheden güneş aldığını ve diğer tüm detaylarını dijital ortamda görebileceğiz.”
Şehir Planlamasında Dijital Devrim
Bu dijital dönüşüm yalnızca gayrimenkul sektörünü etkilemekle kalmayacak, aynı zamanda şehir planlamasına da önemli katkılarda bulunacak. Dijitalleşme sayesinde, şehirlerin daha verimli ve güvenli bir şekilde planlanması mümkün olacak. Özelmacıklı, bu dönüşümü şu sözlerle özetledi:
“Şehir planlaması, dijital devrimle birlikte çok daha şeffaf ve etkin hale gelecek. Gayrimenkul verilerine her yerden ulaşabileceğiz, bu da şehirlerin daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde gelişmesini sağlayacak.”