Borsa tahminleri yapmak zordur ve çoğu zaman analistlerin öngörüleri yanılabilir. Özellikle 2022’nin sonundaki ayı piyasasında, Wall Street bir dizi kötü tahminle çalkalanmıştı. O dönemde genel görüş, hisse senetlerinin düşmeye devam edeceği ve ABD Merkez Bankası'nın (FED) şahin duruşu ile ekonomik büyümenin yavaşlamasının piyasaları olumsuz etkileyeceğiydi. S&P 500 Endeksi 2021’in sonu ile Eylül 2022 arasında %24 oranında bir düşüş yaşadı. Bu süreçte çoğu yatırımcı, piyasaların toparlanmasını beklemiyordu.
Ancak 2023 ve 2024'te hisse senetleri %20'nin üzerinde bir yükseliş gösterdi ve birçok yatırımcı bu ralliyi öngöremedi. Buna rağmen, 1990’lardan bu yana borsalarda olan deneyimli analist Tom Lee, borsaların güçlü yükselişi başlamadan önce boğa piyasası beklentisini dile getiren az sayıda kişiden biriydi. The Street’in haberine göre, Lee ve Fundstrat ekibi en son Aralık ayında S&P 500’ün 2025 yılına kadar 7.000 puana ulaşacağı tahmininde bulundu. Ancak o zamandan bu yana piyasalarda hızlı bir değişim yaşandı.
Lee, Aralık ayında FED’in faiz indirimlerine gitmesini beklerken, şu anda birçok analist enflasyonun etkisiyle FED’in faiz oranlarını sabit tutacağı yönünde bir beklenti içindeler. Bu durum ise şirket kârları açısından olumsuz bir gelişme olarak görülüyor. Sonuç olarak, belirsizliklerin artması ve hisse senetlerinin daha volatil hale gelmesi, Lee’nin tahminlerini gözden geçirmesine neden oldu.
2024’te %24 değer kazanan S&P 500, 2025’in başından itibaren ise sadece %1,48 artış gösterdi. Bu zayıf performans, özellikle teknoloji hisselerindeki düşüşten kaynaklandı. Tesla, yılbaşından bu yana %20'den fazla değer kaybetti, Nvidia ise %8’in üzerinde bir düşüş yaşadı. Teknoloji hisseleri S&P 500’ün %30’unu oluşturduğundan, bu kayıplar endeks üzerinde büyük bir etki yaptı. Yine de borsalar, tüm bu düşüşlere rağmen bu ay tüm zamanların en yüksek seviyelerine ulaşmayı başardı.
Borsa hareketlerinin düz bir çizgi izlemeyeceği bilinen bir gerçektir. Borsalarda geri çekilmeler ve yatırımcıların karlarını realize etmeleri oldukça doğal durumlar. S&P 500 Endeksi’nin 1954’ten bu yana her yıl ortalama %5 değer kaybettiği, ancak %10 veya daha büyük düşüşlerin yalnızca her 30 ayda bir yaşandığı gözlemlenmiştir. Ayı piyasaları ise yaklaşık her altı yılda bir %20’lik bir düşüş ile kendini gösteriyor.
Tom Lee, son satışlardan etkilenmeyen bir borsa uzmanı olarak dikkat çekiyor. Fundstrat’taki araştırma notunda, S&P 500’ün daha derin bir satış dalgasına girmesi ihtimaline değinen Lee, ancak bu düşüşlerin dipten alım fırsatları sunduğunu belirtiyor. Bu görüş, Lee’nin Ocak ayında yaptığı açıklamalarla paralellik gösteriyor: "Dipten almak hala mantıklı bir strateji" diyor. Hisse senetlerinin toparlanarak yeni zirvelere ulaşması, bu stratejinin geçerli kalmasını sağlıyor.
Fundstrat’ın Baş Teknik Analisti Mark Newton ise borsalardaki satışların paniğe yol açmaması gerektiğini savunuyor: “Hisse senetlerinde büyük bir bozulma görmedik. Piyasa hâlâ sağlam bir durumda” diyor. Newton, önümüzdeki 3-5 işlem günü boyunca borsaların konsolide olmasını ve ardından güçlü bir toparlanma yaşanmasını bekliyor.
