Türkiye'nin köklü hazır giyim markalarından biri olan Sarar Grubu’nda aile içi gerginlik tırmanıyor. Şirket ortakları arasında yaşanan pay ve yönetim anlaşmazlıkları, mahkeme salonlarına taşındı.
Aile İçi Anlaşmazlık Yönetim Krizine Dönüştü
Eskişehir merkezli Sarar Grubu’nun üç kurucu ortağından biri olan Cemalettin Sarar’ın, sağlık sorunları nedeniyle akli melekelerinin zayıfladığı iddia ediliyor. İddialara göre, kardeşi Sebahattin Sarar, bu durumu fırsata çevirerek Cemalettin Sarar’a baskı yoluyla imzalar attırdı ve hisselerini kendi kızları Ece Özalp ile Sara Sarar’a devretti.
Ortaklık Dengesi Bozuldu
Sarar Grubu, üç kardeşin eşit ortaklıkla kurduğu bir aile şirketiydi. Ancak, şirketin vitrin yüzü olan Cemalettin Sarar’ın sağlık sorunları ve grubun mali yükünü taşıyan Celaleddin Sarar’ın vefatıyla aile içindeki dengeler altüst oldu. Yönetimi devralan Sebahattin Sarar, Celaleddin Sarar’ın çocukları Gözde, Emre ve Emir Sarar’ı şirket karar süreçlerinden dışladı.
Yeğenlerden Hukuk Mücadelesi
Hakkı olan kâr payı ve huzur haklarını alamadıklarını belirten Celaleddin Sarar’ın çocukları, adalet arayışına girdi. Sebahattin Sarar’ın attığı adımları hukuka taşımaya karar veren yeğenler, şirketteki haklarını geri almak için yargı yoluna başvurdu.
Aile içindeki bu derin çatışma, Sarar Grubu’nun geleceğini de risk altına soktu. Yeğenler, mahkeme sürecinde haklarını savunmaya çalışırken, şirketin yönetim yapısının nasıl şekilleneceği ise yargıdan çıkacak karara bağlı olacak.