Faiz İndirimi Devam Edecek mi?
Türkiye ekonomisinde enflasyon ve faiz dengesi tartışmaları sürerken, Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özgür Bayram Soylu, Merkez Bankası’nın faiz indirimine gitmesi gerektiğini belirtti. Soylu’ya göre, Türkiye’de hane halkı uzun yıllardır yüksek enflasyonun etkisi altında kalmış durumda ve vatandaşlar enflasyonla yaşamayı bir şekilde öğrenmiş olsa da asıl sorunun fiyat adaletsizliği olduğu göz ardı edilmemeli.
Özellikle son dönemde ekonomik dalgalanmalar, piyasaya doğrudan ve hızlı bir şekilde yansıyor. Siyasi gelişmeler, uluslararası piyasaların hareketleri veya iç ekonomik dengelerde yaşanan en ufak bir değişiklik, market raflarına ve diğer temel tüketim ürünlerine anında fiyat artışı olarak yansıyor. Soylu’ya göre, en büyük problem satıcıların fiyat değişimlerine anında tepki vermesi ve herhangi bir fırsatı değerlendirerek fiyatları yukarı çekmesi. Bunun en somut örneklerinden biri ise kira artışları. Türkiye’de konut piyasasında yaşanan fahiş fiyat artışları, alım gücünü zorlayan en önemli unsurlardan biri haline geldi.
Faiz Oranı 40’lara Çekilmeli
Soylu, Merkez Bankası’nın politika faizini 40’lara çekmesi gerektiğini savunuyor. Bunun başlıca nedenlerinden biri, son dönemde yaşanan kur dalgalanmalarının ardından bankaların faiz oranlarını yükseltmesi. Döviz kurlarındaki dalgalanmalar, ithalat ve ihracat dengelerini bozarak maliyetlerin artmasına ve tüketici fiyatlarına zam olarak yansımasına neden oluyor. Bu durum, hem üretici hem de tüketici üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. Merkez Bankası’nın faiz indirimine gitmesi, piyasadaki nakit akışını rahatlatabilir ve ekonomik hareketliliği artırabilir.
Özellikle kredi faiz oranlarının yüksek olması, işletmelerin ve bireylerin finansmana erişimini zorlaştırıyor. KOBİ’ler, sanayiciler ve girişimciler, yüksek faiz oranları nedeniyle yatırım yapmaktan çekinirken, tüketiciler ise yüksek kredi faizleri nedeniyle harcamalarını kısıyor. Tüm bunlar, ekonomik büyüme üzerinde negatif bir etki yaratıyor. Soylu, Merkez Bankası’nın piyasalara güven vermesi gerektiğini ve faiz indirimleri ile piyasadaki sıkışıklığı giderebileceğini ifade ediyor.
Piyasa ve Siyasi Gelişmeler Etkili Olacak
Önümüzdeki 12 gün içerisinde yaşanacak gelişmelerin, Merkez Bankası’nın faiz politikalarına doğrudan etki edeceğini vurgulayan Soylu, piyasaların bu süreçte daha dikkatli takip edilmesi gerektiğini söylüyor. Özellikle döviz piyasalarındaki hareketlilik, enflasyon verileri ve hükümetin ekonomi politikaları, faiz kararlarını belirlemede kritik rol oynayacak.
Faiz indiriminin devam edip etmeyeceği konusu, önümüzdeki günlerde ekonomi çevrelerinde en çok tartışılan konulardan biri olmaya devam edecek. Merkez Bankası’nın vereceği kararın piyasaları nasıl etkileyeceği, hem yerel hem de uluslararası yatırımcılar tarafından yakından takip ediliyor. Ekonomik istikrarın sağlanması için enflasyonla mücadelede alınacak önlemlerin, yalnızca faiz politikaları ile sınırlı kalmaması gerektiğini belirten Soylu, kapsamlı ekonomik reformlara da ihtiyaç olduğunu dile getiriyor.
Önümüzdeki günlerde faiz oranlarına ilişkin alınacak kararlar, piyasalar üzerindeki belirsizlikleri giderebilir mi, yoksa daha büyük dalgalanmalara mı yol açar, bunu zaman gösterecek. Ancak kesin olan şu ki, Türkiye ekonomisinin geleceğinde faiz politikaları büyük bir belirleyici olmaya devam edecek.