2024 yılının son günlerine yaklaşırken, küresel piyasalarda dikkatler, özellikle ABD'nin yeni yönetiminin uygulayacağı ticaret politikaları ve merkez bankalarının alacağı kararlar üzerine yoğunlaşıyor. Yeni yılın başında, özellikle 20 Ocak'ta görevi devralacak ABD yönetiminin ekonomi ve ticaret politikaları piyasaların ana gündem maddelerinden biri olmayı sürdürecek. Ayrıca, büyük ekonomilerin enflasyon hedeflerine ulaşmada yaşadıkları zorluklar, merkez bankalarının gelecek yılki politikalarına yönelik soru işaretlerini artırıyor.
ABD’de Merkez Bankası ve Ticaret Politikaları
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) para politikalarındaki gevşeme sinyalleri ve ticaret politikalarındaki olası değişiklikler, 2025'teki ekonomik görünümün belirleyici faktörleri arasında olacak. Özellikle, ABD'nin Çin’e uygulayabileceği ek tarife artışlarının, imalat sanayi ve ihracat gibi önemli makroekonomik göstergeler üzerinde etkili olacağı öngörülüyor. Bu belirsizlikler, küresel ticaretin yeniden şekillenmesine yol açabilir.
ABD Ekonomisindeki Veriler
Geçen hafta açıklanan ABD verileri, bazı olumsuz sinyaller verdi. Conference Board Tüketici Güven Endeksi, aralık ayında 104,7'ye düşerek piyasa beklentilerinin altında kaldı. Dayanıklı mal siparişleri de kasım ayında yüzde 1,1 ile beklenenden fazla azaldı. İş gücü piyasasında ise ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı beklentilerin altında kalırken, devam eden başvuruların yüksekliği iş gücü piyasasının hala güçlü olduğuna işaret etti.
Altın ve Dolar Piyasaları
Altın, Noel tatilinin etkisiyle hafif bir gerileme gösterdi ve ons fiyatı yüzde 0,1 düşüşle 2.622 dolara geriledi. Bunun yanı sıra, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi mayıs ayından bu yana en yüksek seviyesini kaydederek yüzde 4,62 seviyesine çıktı. Dolar endeksi ise 108,3’e çıkarak yaklaşık 2 yılın en yüksek seviyesini gördü.
Avrupa ve Asya Piyasalarındaki Durum
Avrupa borsalarında Noel tatili etkisiyle işlem hacmi düşerken, FTSE 100, CAC 40, MIB 30 ve DAX 40 endeksleri haftalık bazda artış gösterdi. 2024 yılına girerken, Avrupa ekonomisinin resesyon endişeleriyle karşı karşıya kalması, gelecek hafta açıklanacak imalat sanayi PMI verileri ile netlik kazanabilir.
Asya piyasalarında ise Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) aşırı gevşek para politikasını sürdüremeyebileceğine dair açıklamalar ve Japon yeninin zayıflaması dikkat çekti. Yen’in değeri düşerken, Japonya’daki ihracatçılar için bu durum olumlu bir etki yarattı. Çin ekonomisi ise Dünya Bankası tarafından 2024 ve 2025 için yukarı yönlü revize edildi.
Türkiye’de Ekonomik Gelişmeler
Yurt içinde ise gözler, gelecek hafta açıklanacak aralık ayı enflasyon verilerine çevrildi. Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi haftayı yüzde 3,09 değer kazançla tamamladı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), geçtiğimiz hafta politika faizini 250 baz puan indirerek yüzde 47,50'ye çekti. Ayrıca, Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasının 2025'te sonlandırılacağına dair duyuru yapıldı.
TCMB’nin Faiz İndirimi ve Ekonomik Güven
Merkez Bankası’nın faiz indirimi, enflasyonun ana eğiliminin kasım ayında yataya yakın seyrettiği açıklamasının ardından geldi. Yeni yılın ilk para politikası kararı ise 23 Ocak’ta verilecek. Ayrıca, Türkiye’de asgari ücret 2025 için net 22.104 TL olarak belirlendi.
Dolar/TL ve Piyasa Beklentileri
Dolar/TL, geçtiğimiz hafta yüzde 0,3 düşüşle 35,0849’dan kapanarak sakin bir seyir izledi. Teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.100 ve 10.200 puan seviyeleri direnç, 9.900 ve 9.700 seviyeleri ise destek olarak öne çıkıyor.
Gelecek Hafta Takip Edilecek Veriler
Yurt içinde, 2024'ün ilk haftasında açıklanacak ekonomik güven endeksi, dış ticaret dengesi ve enflasyon verileri piyasaların takibinde olacak. Bunun yanı sıra, ABD’de 10 Ocak’ta açıklanacak istihdam raporu, küresel piyasalarda önemli bir odak noktası olarak öne çıkacak.