Türkiye, 2023 yılında 10.6 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım çekti ve 2024 için hedef 11 milyar dolar olarak belirlendi. Yatırımcılar, enflasyon ve makroekonomik istikrar gibi konulara odaklanarak yatırım kararlarını şekillendiriyor. ABD'de başlayan ikinci Trump dönemi ve artan ticaret savaşları endişesi, yatırımcıları daha dikkatli olmaya yönlendiriyor. YASED Başkanı Engin Aksoy, Türkiye'ye ilave yatırımların artabileceği sinyallerini alırken, öngörülebilirliğin önemini vurguluyor.
Yatırımcılar, içeride makro ekonomik istikrarı sağlayan adımların devamını, dışarıda da ticaret savaşlarının yaratacağı olumsuzlukları yakın takibe aldı.
Bu yılın ilk yarısında, gerek küresel gerekse yurt içindeki yatırımcıların, yaşanan ekonomik ve siyasi gelişmeler nedeniyle temkinli olduğu; yatırım kararlarında da stabilitenin hakim görüldüğü belirtiliyor.
Dün düzenlenen basın toplantısında bir araya geldiğimiz Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Engin Aksoy, uluslararası küresel doğrudan yatırımların geçen yıl bir önceki yıla kıyasla yüzde 8 daraldığını vurguladı. Türkiye’de ise küçülme yaşanmadığını, yatay seyir izlendiğini anlattı.
Türkiye’nin geçen yılın ilk 11 ayında, 9.6 milyar dolar ile bir önceki yılla aynı düzeyde uluslararası doğrudan yatırım çektiğini ifade eden Aksoy, bu yılın toplamını tahminen 11 milyar dolar olarak öngördü.
Aksoy, makroekonomik istikrarın sağlanması ve öngörülebilirliğin artması durumunda yatırımcı güveninin artacağına ve 2025’te ülkeye 13.5 milyar dolarlık ek yatırım getirmesinin beklendiğine işaret etti.
Aksoy, YASED’in gerçekleştirdiği PULSE Anketi sonuçlarına göre, CEO'ların en büyük endişelerinin enflasyon ve vergi yükü olduğunu belirtti. Yatırımcılar, rekabeti artıran teşviklerin önemine vurgu yapıyor.
Aksoy, başarılı ülkelerin yatırım ortamına yönelik mevzuat yaparken iş dünyasıyla istişare içinde olmalarının önemine dikkat çekti. Şirketlerin genel olarak ılımlı bir büyüme beklentisi içinde olduğunu ve Türkiye'nin küresel ekonomiden daha hızlı büyümesini beklediklerini ifade etti.
ABD'de ikinci Trump dönemiyle birlikte küresel ekonomide enflasyonun artması ve ticaret savaşlarının getireceği olumsuzluklar konuşuluyor. Yatırımcılar, rekabetçiliklerini artırarak fırsatları değerlendirmenin önemine vurgu yapıyor.
