Türkiye, Milli Uçak Gemisi, TF-2000 Hava Savunma Muhripleri ve yerli denizaltılar ile donanmasını güçlendirmeye devam ediyor. Yeni savaş platformlarının inşasına başlanan Türk Donanması, dünyanın önde gelen deniz güçlerinden biri olma yolunda ilerliyor. Türkiye'nin bu adımları atmasının ardında yatan sebepler ise, ülkenin bölgesel ve küresel güvenlik ihtiyaçları ve stratejik hedefler. Özellikle Akdeniz, Hint Okyanusu ve Atlantik gibi önemli deniz yollarında etkinlik sağlamak amacıyla uçak gemisi ve hava savunma sistemlerinin inşa edilmesi büyük önem taşıyor.
Milli Uçak Gemisi (MUGEM), TCG Anadolu'nun ardından Türkiye'nin ikinci uçak gemisi olacak ve geniş bir hava unsuru taşıma kapasitesine sahip olacak. Türkiye, bu gemilerle Akdeniz ve okyanuslardaki askeri varlığını pekiştirecek ve denizlerdeki güç projeksiyonunu artıracak. Uçak gemisinin tasarımı, hem savunma hem de harekat kabiliyetlerini geliştirecek şekilde planlandı. Ayrıca, MUGEM’in hava savunması için TF-2000 muhripleri devreye girecek, denizaltılar ise bu gücü denizden gelebilecek tehditlere karşı koruyacak.
Donanmanın güçlendirilmesindeki ana etkenlerden biri, bölgedeki artan tehditler ve Türkiye'nin deniz sınırlarını savunma ihtiyacı. Yunanistan'ın silahlanma faaliyetleri, Güney Kıbrıs'ın askeri hazırlıkları ve bölgedeki diğer güçlerin askeri tatbikatları, Türkiye'nin deniz gücünü artırma kararını hızlandırdı. Ayrıca, Türkiye'nin uluslararası deniz yollarındaki çıkarlarını koruyabilmek için bu yeni platformlar büyük önem taşıyor.
Uzmanlar, Türkiye'nin uçak gemisi ve hava savunma sistemleri ile sadece savunma değil, aynı zamanda psikolojik bir üstünlük kazanacağını vurguluyor. Uçak gemisi, Türkiye'ye denizlerde daha fazla hareket serbestliği sunacak ve ülkenin küresel güvenlik ve diplomatik etkinliğini artıracak.
Milli Savunma Bakanlığı'nın açıklamasına göre, Türkiye'nin yeni savaş platformları arasında yerli yapım uçak gemisi MUGEM, TF-2000 hava savunma muhripleri ve yerli denizaltılar bulunuyor. Bu platformlar, sadece Türkiye'nin askeri kapasitesini değil, aynı zamanda savunma sanayii ihracatını da güçlendirecek.
Yeni denizaltılar ve hava savunma sistemlerinin yanı sıra, Türkiye'nin nükleer denizaltı projeleri de gündemde. Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, MİLDEN sonrası yerli nükleer denizaltıların inşasına başlanacağını belirterek, Türkiye'nin bu projeyle deniz kuvvetlerini bir adım daha ileriye taşıyacağını ifade etti.
