YatırımX Ekonomi EYT’nin Türkiye Ekonomisine Yükü Ağırlaşıyor: 2025’te 1 Trilyon TL’yi Aşacak

EYT’nin Türkiye Ekonomisine Yükü Ağırlaşıyor: 2025’te 1 Trilyon TL’yi Aşacak

EYT düzenlemesiyle emeklilik hakkı kazanan milyonlarca kişinin devlete maliyeti her yıl artıyor. 2025'te 1 trilyon TL'yi aşması beklenen bu yük, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Emeklilik yaşının düşüklüğü ve çalışan sayısındaki azalma nelere mâl oluyor birlikte inceleyelim...

 Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesiyle milyonlarca kişi emeklilik hakkına kavuştu, ancak ekonomiye etkileri giderek daha fazla tartışılıyor. Güncellenen verilere göre, EYT’nin devlete maliyeti her yıl katlanarak artıyor. 2025 yılı itibarıyla bu rakamın 1 trilyon TL’yi aşması bekleniyor.

AK Parti Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş, düzenlemenin beş yıllık toplam maliyetinin 300 milyar doları bulduğunu açıkladı. Bu rakam, Türkiye’nin 2023 yılı milli gelirinin yaklaşık %27’sine denk geliyor. Uzmanlar, bütçedeki yükün giderek büyüyeceğini ve sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği açısından riskler barındırdığını belirtiyor.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından yapılan hesaplamalara göre, EYT’nin 2024 yılı maliyeti 715,9 milyar TL, 2025 yılı maliyeti ise 1 trilyon 41,5 milyar TL olarak öngörülüyor. Bu rakamlar, sosyal güvenlik sisteminin gelecek yıllarda daha da zorlanabileceğine işaret ediyor.

Kaç Kişi Emekli Oldu?

EYT kapsamında 2023 yılı sonu itibarıyla 2 milyon kişi emekli oldu. Emekli olanların yaş ortalaması 48,1 olarak hesaplandı. Eksik prim günlerini tamamlayanlarla birlikte önümüzdeki 17 yıl içinde toplamda 4,8 milyon kişi EYT’den emekli olacak.

EYT düzenlemesiyle 4,5 milyon kişi emeklilik hakkı kazanmıştı. Ancak şu ana kadar 2 milyon 307 bin kişi emekli olurken, geriye kalan 2 milyon 193 bin kişi prim gün sayılarını tamamladıktan sonra emeklilik hakkı kazanacak.

Sosyal güvenlik uzmanları, Türkiye’de emeklilik yaşının düşük olması ve sigortalı çalışan sayısının yeterli olmaması nedeniyle sosyal güvenlik sisteminin yükünün giderek arttığını belirtiyor.

Bütçeye Ağır Yük Bindi

SGK’nın 2023 yılı itibarıyla 460 milyar TL açık verdiği biliniyor. EYT ile birlikte bu açığın daha da büyümesi beklenirken, devletin nasıl bir finansman modeli izleyeceği merak konusu.

Maliye uzmanı Prof. Dr. Cenk Demir, EYT’nin ekonomik dengeleri nasıl etkilediğine dikkat çekerek, “Emeklilik sistemine ani bir yük binmesi, bütçe dengelerini zorlayabilir. 2025’te 1 trilyon TL’yi aşacak maliyetin nasıl karşılanacağı konusunda ciddi planlamalar yapılmalı” ifadelerini kullandı.

Çalışan-Emekli Dengesi Değişiyor

Sosyal güvenlik sistemindeki en büyük sorunlardan biri olan aktif/pasif sigortalı oranı, EYT sonrası daha da geriledi. 1980’de 3,3 çalışan 1 emekliyi finanse ederken, bu oran 2021’de 1,72’ye, 2024 itibarıyla ise 1,5 seviyelerine düştü.

Sosyal Güvenlik Hukuku Uzmanı Dr. Ayşe Yıldırım, sistemin sürdürülebilirliği açısından bu oranın kritik olduğunu vurgulayarak, “EYT sonrası emekli sayısı artarken, çalışan sayısında aynı hızda bir artış olmaması uzun vadede finansal risk oluşturuyor. Aktif çalışan sayısını artıracak politikalar geliştirilmezse, SGK’nın yükü daha da artabilir” değerlendirmesinde bulundu.

İşverenler Zor Durumda

EYT düzenlemesi, özel sektörde çalışan ve emekli olan milyonlarca kişinin kıdem tazminatı hakkı kazanmasına neden oldu. Bu da işverenler için ciddi bir finansal yük yarattı.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, kıdem tazminatı yükünün işletmelere etkisini değerlendirdi:

    “Özellikle KOBİ’ler bu süreçte büyük zorluklar yaşıyor. Kıdem tazminatı nedeniyle ek finansman ihtiyacı doğdu. Bankalarla yapılan görüşmelerde firmaların kredi arayışına yöneldiğini görüyoruz.”

Emeklilerin Alım Gücü Endişe Yaratıyor

2025 yılı itibarıyla en düşük emekli maaşı 14.469 TL’ye yükseltildi. Ancak enflasyon ve hayat pahalılığı göz önüne alındığında, bu maaşların ne kadar yeterli olacağı tartışma konusu.

Ekonomist Dr. Burak Akçay, enflasyon etkisine dikkat çekerek, “EYT kapsamında emekli olan birçok kişi, düşük maaşlar nedeniyle tekrar çalışmaya başlıyor. Bu durum, iş gücü piyasasında dengesizlik yaratıyor. Maaşlar artırılsa da alım gücünün korunması için ek önlemler alınmalı” dedi.

Vergi Artışları Gündemde

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bütçe açığını kapatmak için yeni gelir kaynakları yaratmayı planladığı belirtiliyor. Vergi Uzmanı Dr. Selim Yılmaz, dolaylı vergilere yapılacak olası artışlara dikkat çekerek, “SGK açığını kapatmak için bazı düzenlemeler gündemde. ÖTV ve KDV gibi dolaylı vergilerde artış, sigorta prim oranlarının yükseltilmesi ya da yeni vergi kalemlerinin eklenmesi ihtimaller arasında” ifadelerini kullandı.

Emeklilikte Yeni Dönem

EYT sonrası emekli olan kişilerin büyük bir kısmı, çalışmaya devam etme eğiliminde. Ancak, işverenler açısından emekli çalışanların maliyetinin daha yüksek olması nedeniyle istihdam politikalarında değişiklikler yaşanıyor.

İktisatçı Prof. Dr. Cemil Kaya, “Emekli olan ancak çalışmaya devam eden kişilerin SGK primleri daha yüksek olduğu için işverenler bu maliyetleri azaltmanın yollarını arıyor. Kayıt dışı çalışmanın artma ihtimali burada en büyük risklerden biri” dedi.

Türkiye, EYT düzenlemesi ile milyonlarca vatandaşına emeklilik hakkı sağlarken, bütçeye binen yük her geçen yıl daha da büyüyor. Hükümetin bu yükü nasıl yöneteceği, önümüzdeki dönemin en önemli ekonomik gündem maddelerinden biri olmaya devam edecek.

Memur ve EYT Yükü Sürdürülebilir mi? Tıklayınız.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *