Şubat 2025 itibarıyla Türkiye'nin merkezi yönetim bütçesi 310,1 milyar TL açık verdi. Yıllık bazda bütçe açığı 2,25 trilyon TL’yi aşarken, kamu harcamalarının sürdürülebilirliği sorgulanıyor. En büyük yüklerden biri ise 5,2 milyon memur, 2 milyon EYT’li ve giderek artan kamu maaşları. Öte yandan, Suriyeli sığınmacılar için yapılan harcamalar, yap-işlet-devret projeleri ve borç faizleri bütçe üzerinde baskı yaratıyor.
Memur Sayısı ve Maaş Yükü Bütçeyi Zorluyor
Türkiye’de kamu sektörü giderek genişliyor. 5,2 milyon memura maaş ödenirken, kamu çalışanlarının maaşları ve yan hakları bütçede en büyük gider kalemlerinden biri olmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yıllarda yapılan maaş artışları ve ek gösterge düzenlemeleri, bütçe açığını daha da artırıyor.
EYT’nin Maliyeti: Emeklilik Açığı Derinleşiyor
2023 yılında çıkan Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesiyle 2 milyon kişi emekli oldu. Ancak bu düzenleme, sosyal güvenlik sisteminde büyük bir mali açık oluşturdu. Hükümetin emeklilere yönelik yaptığı zamlarla birlikte, SGK’nın finansal açığı hızla büyüyor.

Kamu Harcamalarında Reform Kaçınılmaz
Ekonomistler, kamuda israfın önüne geçilmesi ve reformların hızlandırılması gerektiğini söylüyor. Öneriler arasında şunlar yer alıyor:
-Memur sayısında küçülme: Kamuya yeni alımların sınırlandırılması ve bazı alanlarda kadroların daraltılması.
-Verimlilik esaslı kamu yönetimi: Performans bazlı maaş sistemi getirilerek verimsiz kadroların azaltılması.
-Özel sektörün güçlendirilmesi: Kamunun iş gücü üzerindeki baskıyı azaltmak için özel sektör istihdamının artırılması.
Eğer kamu harcamalarında reform yapılmazsa, bütçe açığı büyümeye devam edecek ve yüksek enflasyon, vergi artışları ve borç krizi kaçınılmaz olacak. Türkiye, ekonomisini ayakta tutabilmek için verimsiz kamu harcamalarını kısmak zorunda!