Goldman Sachs, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Aralık ayındaki para politikası toplantısında faiz oranını yüzde 50 seviyesinde tutacağı öngörüsünde bulundu. Bu tahmin, piyasanın büyük bir kısmının, TCMB'nin faiz oranını 150 baz puan düşüreceği yönündeki beklentilerinin tersine bir görüşü yansıtıyor. Goldman Sachs, faiz indiriminin henüz erken olacağına dikkat çekerek, TCMB'nin kredi ve güvenilirliğini artırma çabalarının devam ettiğini vurguladı.
Banka ekonomistleri Clemens Grafe ve Başak Edizgil tarafından 20 Aralık’ta yayımlanan raporda, TCMB'nin faiz oranını sabit tutmasının, ekonomik istikrar açısından daha uygun bir adım olduğu ifade edildi. Ekonomistler, faiz indiriminin mümkün olsa da bunun erken bir adım olabileceğini ve Merkez Bankası'nın daha temkinli bir yaklaşım benimsemesinin beklendiğini belirtti.
Goldman Sachs raporunda, TCMB’nin faiz politikasındaki tercihlerinin, banka için öncelikli hedef olan para politikası kredibilitesini güçlendirme stratejisiyle uyumlu olduğu belirtildi. Merkez Bankası'nın, ekonomik görünümdeki belirsizliklerin devam ettiği bu dönemde, para politikasının gücünü ve istikrarını koruma çabası içinde olduğu ifade ediliyor. Ayrıca, Aralık toplantısının ardından yapılacak bir faiz değişikliğinin, 2023 yılının Mart ayında gerçekleştirilen faiz artırımı toplantısıyla benzerlik gösterebileceği dile getirildi. Mart toplantısında TCMB, faiz oranını artırarak yerel seçimler öncesinde ekonomik istikrarı pekiştirmeyi amaçlamıştı.
Goldman Sachs ekonomistleri, son çeyrekte hem TCMB’nin hem de kendi projeksiyonlarının enflasyon beklentilerinde yukarı yönlü sürprizler yaşandığını belirttiler. Bu durum, enflasyonun beklenenden daha hızlı arttığına işaret ediyor. Mevsimsellikten arındırılmış göstergeler ise dezenflasyon sürecinin ikinci çeyrekte yavaşlayabileceğini gösteriyor.
Banka, Ocak ayında TCMB’nin faiz indirimi konusunda 100 baz puanlık bir kesintiyi beklemeye devam ediyor. Bununla birlikte, enflasyonun yapışkanlığı, ekonomik aktivitedeki toparlanma eğilimleri ve beklenen yüksek asgari ücret artışı gibi faktörler, faiz indirim sürecinin daha temkinli bir şekilde başlaması gerektiğini düşündürüyor.
