Kahve piyasasında yaşanan hareketlilik, küresel ekonomik belirsizlikler, iklim şartları ve arz-talep dengesindeki dalgalanmalarla şekillenmeye devam ediyor. Son dönemde yaşanan gelişmeler, kahve fiyatlarında hem artış hem de azalış yönünde dalgalanmalar yaratırken, piyasanın geleceğine dair çeşitli öngörüler bir araya gelmiş durumda.
Küresel Riskler ve Talep Düşüşü Fiyatları Baskılıyor
Küresel ekonomik büyümeye ilişkin risklerin artması ve kahve talebinin azalacağına yönelik endişeler, piyasalarda dikkat çekici bir değer kaybına yol açtı. Bu kapsamda özellikle Brezilya'da hava koşullarının nispeten düzelmesi ve yağışların artacağına dair beklentiler, fiyatların gerilemesini etkileyen bir diğer faktör oldu. Uzmanlar, Brezilya’daki bu gelişmelerin rekolte üzerindeki olumsuz etkilerinin hafiflemesi nedeniyle arz tarafında bir nebze rahatlama sağlanabileceğini ifade ediyor.
Öte yandan, kahve üretiminde düşüş beklenmesine rağmen hâlâ bir üretim fazlasının olması da fiyatlardaki düşüş eğilimini tetikledi. Uluslararası Kahve Organizasyonu (ICO), küresel kahve piyasasında yaklaşık 1 milyon torba üretim fazlası olacağını öngörüyor.
Gelecek Yıllar İçin Beklentiler
Finansal hizmet şirketi Marex Solutions tarafından yapılan analizlere göre, 2024/25 sezonundaki 200 bin çuval seviyesinde kalması beklenen küresel kahve fazlasının, 2025/26 sezonunda 1,2 milyon çuvala kadar çıkabileceği tahmin ediliyor. Bu durumun fiyatlar üzerindeki baskıyı artırabileceği belirtiliyor.
Vietnam cephesinde ise arz endişelerinin nispeten azaldığına dair işaretler dikkat çekiyor. Vietnam Genel İstatistik Ofisi'nin şubat ayındaki kahve ihracatının yüzde 6’dan fazla arttığını rapor etmesi, arz kaynaklı sıkıntıların hafiflediğine delil olarak görülüyor. Ancak bu gelişmelere rağmen piyasa uzmanları talep tarafındaki düşüşün fiyatlar üzerinde yarattığı baskının kısa vadede devam edeceği görüşünde birleşiyor.
Ticaret Savaşları ve Ekonomik Belirsizlikler
Bir diğer önemli etken olarak ABD'nin küresel ticaretteki tarifeler üzerinden yarattığı gerilimler ve ekonomik göstergelerin resesyon ihtimalini güçlendirmesi, kahve fiyatlarına doğrudan yansımış durumda. Ekonomi politikalarında belirsizlikler devam ederken, ABD Başkanı Donald Trump’ın Kolombiya gibi kahve üreticisi ülkelere yönelik ek gümrük vergisi uygulama tehdidi de bu süreçte kritik bir rol oynuyor.
Dünya çapında enflasyon baskısı ve resesyon riskleriyle mücadele sürerken, küresel ticaretteki gerginliklerin yeni dalgalanmalara yol açabileceği senaryolar da tartışılıyor.
Fiyatlardaki Dalgalanma: Rekorlar ve Düşüşler
Ocak ayında kahve fiyatları uluslararası piyasalarda tarihi zirveleri gördü. Libre fiyatı 4,30 dolarla rekor seviyeye ulaşırken, ardından gelen süreçte küresel büyümeye dair endişeler, talebin daralması ve arza ilişkin olumlu beklentilerle birlikte fiyatlar yüzde 10’dan fazla gerileyerek 3,85 dolar seviyelerine kadar indi. Ancak bu dalgalı seyirden önce, aynı dönemde Brezilya ve Vietnam’daki üretim sıkıntılarının oluşturduğu arz kaygıları nedeniyle fiyatlar yüzde 18’in üzerinde artmıştı.
Kahve piyasalarındaki bu sert hareketlenme, piyasa oyuncuları arasında hem alım hem de satım davranışlarını yeniden şekillendirdi. Özellikle yüksek fiyatlardan kaynaklanan kar satışlarının etkisiyle dalgalanma devam ederken, alıcıların uzun vadeli planlarını ertelediği gözlemleniyor.
Uzman Görüşü: Talepte Azalma ve Kar Satışları
Vadeli işlem ve emtia piyasaları uzmanı Zafer Ergezen de mevcut durum hakkında görüşlerini paylaştı. Ergezen, kahvede hızlı yükseliş sonrası kar satışlarının görülmesinin normal olduğunu belirtti.