OPEC'in petrol piyasalarına yönelik hazırladığı aylık rapora göre, geçtiğimiz ay ham petrol üretimi büyük bir ivme kazanarak Gabon ve Kongo haricindeki tüm üye ülkelerde artış gösterdi. Özellikle şubat ayında İran ve Nijerya'daki üretim artışları dikkat çekerken, her iki ülkede de günlük bazda 34 bin varillik artış gerçekleşti. Bu artışlarla birlikte İran'ın günlük petrol üretimi 3 milyon 308 bin varile, Nijerya'nın ise 1 milyon 560 bin varile ulaştı.
Diğer yandan, aynı dönemde bazı ülkelerde gerileme yaşandı. Gabon'un petrol üretimi günlük 6 bin varil azalarak 226 bin varile inerken, Kongo'nun üretimi ise günlük bin varillik düşüşle 257 bin varil seviyesine geriledi.
Genel olarak, OPEC üyesi ülkelerin toplam ham petrol üretimi şubat ayında bir önceki aya göre günlük 154 bin varil artarak 26 milyon 860 bin varile yükseldi. OPEC+ grubu olarak bilinen, OPEC üyeleri ile birlikte bazı büyük üretici ülkeleri de kapsayan grubun toplam üretim miktarında ise daha belirgin bir artış yaşandı. Şubat ayında bu grubun toplam ham petrol üretimi, günlük 363 bin varillik artışla 41 milyon 11 bin varil seviyesine ulaştı.
OPEC ayrıca bu yıl için küresel petrol talebine ilişkin tahminlerini güncelledi ve geçen aya göre herhangi bir değişikliğe gitmedi. Kuruluşun projeksiyonlarına göre, bu yıl küresel petrol talebinin günlük bazda geçen yıla kıyasla yaklaşık 1 milyon 450 bin varil artması ve toplam talebin günlük 105 milyon 200 bin varile ulaşması bekleniyor. OECD ülkeleri ile OECD dışındaki ülkelerin talepleri arasında ise belirgin bir farklılık gözlemleniyor. OECD dışı ülkelerde talebin günlük bazda yaklaşık 1 milyon 340 bin varil artacağı öngörülürken, OECD ülkelerinde bu artışın sadece 110 bin varil seviyesinde kalacağı tahmin ediliyor.
Küresel petrol talebinin dağılımına bakıldığında, bu yılki toplam talebin yaklaşık yüzde 44'ünü OECD ülkelerinin, yüzde 56’sını ise OECD dışı ülkelerin oluşturacağı hesaplanıyor. Daha spesifik bir ifadeyle, günlük talebin yaklaşık 59 milyon 310 bin varillik kısmının OECD dışı ülkelerden gelmesi, geri kalan 45 milyon 880 bin varilinin ise OECD üyeleri tarafından karşılanması bekleniyor.
Bu gelişmeler ışığında OPEC ve OPEC+ grubunun küresel petrol piyasasında kritik bir öneme sahip olmaya devam edeceği görülüyor. Hem üretimdeki artış eğilimleri hem de dünya genelindeki talep öngörüleri, petrol fiyatlarında ve enerji politikalarında önümüzdeki dönemlerde belirleyici olabilecek ipuçları sunuyor. Özellikle İran ve Nijerya gibi ülkelerin üretimdeki ivmeleri dikkat çekerken, bazı üye ülkelerdeki üretim düşüşleri de dengelerin ne kadar hassas olduğunu ortaya koyuyor.
Ayrıca enerji uzmanları, küresel ekonomik büyüme tahminleri, jeopolitik gelişmeler ve yenilenebilir enerji trendlerinin önümüzdeki süreçte petrol piyasalarını nasıl şekillendireceği konusundaki belirsizliğin sürdüğüne işaret ediyor. OPEC'in hem arz hem de talep tarafındaki dengeyi sağlama çabaları, küresel piyasalardaki istikrar açısından belirleyici bir rol oynamaya devam edecek gibi görünüyor.