Ticaret savaşlarına dair endişeler artarken, küresel borsalar bu tehditleri pek dikkate almıyor gibi görünüyor. Yılbaşından bu yana, Meksika, Çin ve Avrupa borsaları dolar bazında S&P 500 Endeksi'ni geride bırakarak daha iyi bir performans sergiledi. Meksika ve Avrupa borsaları, ABD Başkanı Trump’ın gümrük vergisi tarifeleriyle ilgili tehditlerine rağmen hızlıca toparlanmış durumda. Trump, Meksika ve Kanada’ya %25 gümrük vergisi uygulamayı planladığını açıklamış ancak bu tarifelerin uygulanma tarihini bir ay ertelemişti. Bu gelişme, piyasalar tarafından olumlu karşılanmış. Öte yandan, Kanada Borsası diğer bölgelerle karşılaştırıldığında daha zayıf bir performans gösteriyor, ancak Kanada'nın ABD'ye olan ihracatının büyük bir kısmı göz önüne alındığında, bu borsanın yıl başından itibaren yükselmesi önemli.
Financial Times yazarı Robert Armstrong’a göre, piyasalar, Trump’ın yüksek tarifeler konusunda blöf yaptığına veya tarifelerin büyük şirketlerin kârlarına ciddi bir etkisi olmayacağına inanıyor olabilir. Ayrıca, Trump’ın 2025 seçimlerini kazanma olasılığı arttıkça, şirket kârlarındaki etkilerin şimdiden fiyatlanmış olması da mümkündür. Armstrong, piyasaların şu ana kadar tarifeler konusunda fazla endişelenmediğini belirtiyor.
Şirketler düzeyinde ise durum farklı. ABD’den gelir elde eden uluslararası şirketler, çoğunlukla ABD’de üretim yaparak veya hizmet vererek tarife risklerinden kaçınıyor. Ancak tarifelerden etkilenebilecek şirketleri belirlemek için daha spesifik analizler gerekiyor. Avrupa’daki içecek ve otomotiv şirketleri, ABD’ye önemli ölçüde ihracat yapan firmalar olarak bu riskten daha fazla etkileniyor. Örneğin, Diageo ve Pernod Ricard gibi içki firmaları ABD’ye büyük miktarda ithalat yapıyor ve bu şirketler zayıflayan talep ve tarifelerle ilgili belirsizliklerden dolayı kâr tahminlerini düşürdüler. Porsche, BMW ve Mercedes gibi otomotiv firmaları da benzer şekilde ABD’ye satış yapıyor ve bu durum tarifelerden olumsuz etkilenebilir.
Borsalarda yıl içinde en fazla etkilenenler, içki şirketlerinin kâr tahminlerini düşüren hisseleri oldu. Sermaye danışmanlık firması Bridgeway Capital’dan Jacob Pozharny, piyasaların hisse senedi performansı ve yatırımcı duyarlılığını analiz ederek, genelde her ikisinin de aynı yönde hareket ettiğini belirtiyor. Ancak bazı değerlerde yatırımcı beklentileri güçlü olsa da hisse performansı vasat kalabiliyor.
Pozharny, Çin, Meksika ve Hong Kong gibi tarife tehditlerinin hedefi olan ülkelerde yatırımcı duyarlılığının pozitif olduğunu ve bu ülkelerdeki borsaların yüksek performans gösterdiğini vurguluyor. Piyasaların temkinli davranmasına rağmen, bu durumu bir fırsat olarak görebileceğini ifade ediyor.
Sonuç olarak, Trump’ın tarife tehditlerinin blöf olup olmadığını bilmek zor, ancak şu ana kadar piyasa bu konuda fazla endişelenmemiş. İyimserliğin doğru olup olmadığı ise ilerleyen dönemde belli olacak.
