Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), küresel borç piyasalarının zorlu bir görünümle karşı karşıya olduğunu belirterek, borç piyasalarının uzun vadeli ve sürdürülebilir büyümeyi desteklemek için zorlukları aşması gerektiğini vurguladı.
OECD'nin yayımladığı Küresel Borç Raporu 2025'e göre, düşük faiz dinamikleri yerini yüksek faizli bir döneme bırakıyor. Merkez bankalarının politika faizlerini düşürmeye başlamasına rağmen, birçok ülkede tahvil getirileri yükseliyor ve ülke ile şirket borçları artıyor.
Yüksek maliyetli borç ve artan borç seviyeleri, yatırım ihtiyacının arttığı bir dönemde borçlanma kapasitesini kısıtlayabilir. Özellikle kurumsal ve gelişmekte olan piyasa ihraççıları erişim konusunda zorluklar yaşarken, fon akışları da olumsuz etkileniyor.
OECD raporuna göre, 2024'te devlet ve şirket tahvil borçları küresel çapta 100 trilyon doları aşarak, 2007'deki seviyenin neredeyse üç katına çıktı. Bu artışın büyük kısmı, mali kriz ve Kovid-19 salgını dönemlerinde alınan mali destek paketleriyle açıklanıyor.
Gelişmekte olan ülkelerde de piyasadan borçlanma hızla artıyor. 2007'de bir trilyon dolar seviyesinde olan tahvil ihracı, 2024'te 3 trilyon doları aşarken, toplam borç seviyesi de 12 trilyon dolara yükseldi.
OECD'ye göre, merkez bankaları niceliksel sıkılaştırma yoluyla borç piyasalarından çekilmeye devam ediyor. Bu durum, jeopolitik risklerin artması ve ticari belirsizliklerin yatırımcı davranışlarını etkileyebileceği uyarısını beraberinde getiriyor.